23 Ocak 2020 Perşembe

TÜRKİYE DEKİ KADIN ÇOCUK İSTİSMARI VE ÖLÜMLERİ !!

ismailazakoglu@gmail.com

TÜRKİYE DEKİ KADIN ÇOCUK İSTİSMARI VE ÖLÜMLERİ !!
Türkiye'deki ki kadınlarımızın ''Erkekler tarafından işkenceye, istismara, taciz edilmesine, sarkıntılıklara maruz kalmalarına ve ölümle sonuçlanan durumlarına esefle bakıyor içler acısı ahlaksızlıkların Malesef istemeye istemeye seyircisi olmak durumunda kalıyoruz''!!
Kadınlarımızı koruma yasaları olmasına rağmen bu yasalarla ilgili malesef ya iyi bir yasa uygulayıcı çıkmıyor ya da yasadaki boşluklardan yararlanan ''ahlak düşkünleri için tam bir ödül oluyor''
2018 ocak ayında; Erkekler tarafından Türkiye'de 28 kadın öldürüldü. Bunun dışında çocuk istismarı ve cinsel şiddet her gün birazdaha artarak devam ediyor!!
Kadın cinayeti haberleri şikayete bağlı olmaksızın direkt kamuya yansıyorken; cinsel şiddet ve çocuk istismarı haberlerinin ortaya çıkması, gerek bu suçların şikayete bağlı olması gerek soruşturma ve dava süreçlerinin devam ediyor olmasından dolayı net sayının belirlenmesi zorlaşmaktadır.
Kadına şiddet porogramlarına bir yasaklama getirmeyen Rütük bu ve buna benzer programları desteklercesine sessiz kalıyor!!
2017 Yılında Çocuk istismarına dair basına yansıyanlardan öğrenebildiğimiz yada bilgi sahibi olabildiğimiz haberlerden sadece 147 çocuğun bu suça maruz kaldığını söyleyebiliyoruz.
2018 ocak ayında 25 kadına cinsel şiddet uygulandı. Kadınların 6’sı yabancı kişiler, 9’u tanıdığı kişiler, 3’ü yakın akrabası tarafından şiddete uğradı.
Kadınların can güvencesi olan 6284 sayılı yasa etkin bir şekilde yasa koruyucular tarafında harfiyen uygulanmıyor.
2002 yılı kayıtlarına 66 olarak geçen kadın cinayet sayısı, 2007 yılında 1011’dir.
Tecavüze uğrayanların % 50’si 18 yaş altında ve bunlardan
% 10’u erkek çocuk. kalan sayı ise malesef kız çocuğudur.
Her 4 kız çocuğundan biri cinsel şiddete uğruyor.
Daha çok 7–9 yaş arası çocuklar cinsel şiddete uğruyor. 5–10 yaş arası çocukların % 55'i ensest mağduru.
10–16 yaş arası çocukların % 40’ı ensest mağdurudur.
Cinsel saldırganların % 75'i tanıdık biridir.
''Ensest terimi toplumumuzda “evlenmeleri, ahlakça ve hukukça, dince yasaklanmış (nikâh düşmeyen kişiler arasında geçen cinsel durumlardır''
Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı’ndan ulusal basına verilen bilgilerde yansıyan sonuç 2010 yılının ilk 7 ayında Türkiye’de kadına karşı işlenen suçlarda büyük artış yaşandığı anlaşılmaktadır.

2010 yılının ilk 7 ayında 226 kadın cinayete kurban gitmiştir.
Aynı dönem içinde cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar kapsamında 478 kadın tecavüze uğramış, 722 kadın taciz edilmiş, aile içi şiddet kapsamında 6423 kadınlarımız şiddete maruz kalarak hastanelik olmuştur.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre tecavüz ve taciz gibi cinsel saldırı suçlarında son beş yılda yüzde 30 artış meydana gelmiştir.
Buna göre; 2006’da 528, 2007’de 473, 2008’de 577, 2009’da 652 kadın tecavüze uğrarken,
2006 yılında 489, 2007 yılında 540, 2008 yılında 589, 2009 yılında 624 cinsel taciz olayı da yaşanmıştır.
2005 ve 2010 yılları arasında, 100 binin üzerinde kadın çeşitli şekilde cinsel saldırı sonucunda mağdur olmuştur.

Yukarıda ki veriler Türkiye’deki acı gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya koymaktadır.
''Kadın sorununa erkek egemen zihniyeti bakışı yaklaşımıyla kadın sorunları çözümlenemez''
Kadın ve çocuk sorunun çözülebilmesi için; kadın sığınma ve çocuk koruma evlerinin sayısının artırılması.
Sığınma evlerinin ekonomik yönden hükümetin desteklemesi aynı zamanda güvenliklerinin de devlet tarafından gözetilerek sağlamaktır.

Kadınları ''öldüren erkeklere uygulanan haksız tahrik indiriminin kaldırılması!!
Bu ve buna benzer durumlarda ki davaların hükmü kesin bir şekide uygulanması cinayetlere çocuk tecavüzü ve kadına tecavüz ve ölümle neticelenen vakalarda İDAM CEZASI'' getirilmesi biraz daha bu yapıdaki insanları sapık ahlaksız katil düşüncedeki yaratıkları düşünmeye ve geri adım atmasına neden olacak suç işlememeye sevk edecektir !!

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ve İDEALLERİ


 

ismailazakoglu@gmail.com

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ve İDEALLERİ

 
Sabır; Tevekkül Azim!!
Yanlışlıkların eksiklerin eksikliklerin olmaması herkesin ortak düşüncesi!!
Anlamaya çalışmamız gereken nokta şurası olmalı.
Herkesi memnun etme edebilme şansımız asla olmayacak;
Şistem şu: 100 %50,1,i kim alırsa Türkiye'yi o yönetecek.
Esas olan bu ülkeyi yeniden demokratik yaşanılabilinir bir ülke sistemine döndürebilmek için ne yapmamız gerektiği noktasına ODAKLANMAK OLMALI diye düşünüyorum!!
İdeallerimiz olabilir ancak bireyi memnun etme düşüncesi öne çıktığı gün TÜRKİYE CUMHURİYETİ'ni arkamızda bırakır kaybederiz!!!
Eğer ideallerimiz TÜRKİYE cumhuriyetinin ideallerini ATATÜRK İLKE VE İNKİLAPLARI DOĞRULTUSUNDA YÖNETMEK İSE:
Önümüzdeki dönemde ilk olarak yerel seçimler var:
Yerel seçimlerden başlayıp AKP nin yönettiği bu rüşverçi iş bilmez rantçı belediyelerini elinden alabilmek hukuk düzeninin takır takır işlediği her şeyin olağan seyrinde devam ettiği refahın, huzurun yeniden başlayacağı Türkiye demokratik belediyecilik sistemine dönüştürmeli.
Bu süreci iyi idare edebilmek için de halka inerek; köy, mahalle, bucak, nahiye, ilçe ve mümkünse her bireyin ne istediği noktasında düşüncelerini anlamaya çalışarak onların düşünceleri doğrultusunda planlama yapmaktan geçiyor Türkiye'yi YÖNETME ideolojisi!!
Tarımda çifçiye ne verebilir onun gelir seviyesini refah seviyesini yükseltebilir; tarladaki düzenini nasıl bir tarım yaparsa daha verimli bir hale getirebiliriz ve onun cebine daha fazla nasıl girdi sağlayabilirz olmalı.
Hayvancılık yapan köylümüze nasıl bir destek vererek hayvancılığı başka bir ülkenin bağımlılığından kurtarabilir ve hayvancılıkla uğraşan köylülerimizin refahını nasıl yülseltebiliriz olmalı.
Esnafı nasıl bir teşvikle daha canlı tutabilir ve satış gelirini yükseltebiliriz olmalı.
Türkiyenin yeni sistem demokrasi düzeninin kaybolduğu TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN KURUCUSU Gazi Mustafa kemal'in adının okul kitaplarından çıkarıldığı son 17 yılının bir iktidarının Türkiye'e verdiği hasarın telafisinin olmayacağını hepimiz bilerek hesap yapmalıyız!!
Yarının Türkiye'sini bu ve buna benzer teşvik destek ve pirimlerle düzenlemeli ve yükseltilmeli.
İşçi haklarını, emekçinin emeğinin karşılığını, memurun çabasını göz ardı etmememeli.
Her bireyle konusunda uzmanlarla konuşulmalı ve o doğrultuda halkımıza vatandaşımıza esnafımıza çifçimize memurumuza iş sahibine nasıl daha çok yardımcı olabileceğimiz noktasında düşünce ve görüşlerini alarak bu öngörü düşünceler ve çerçevesinde çalışmalar yapılıp netice sağlanmalıdır..
Dertlinin derdini, hastanın şifasını, çifçinin toprağını, sanayicinin sanayisini sahibine bırakarak nasıl bir katkı sağlar isek katma değeri yüksek endüstri sanayi üretimi yapılabilir noktası düşüncemiz olmalıdır?
işte bu öngörü düşünce vücut bulduğu TÜRKİYE cumhuriyeti sarsılmaz ve yıkılmaz bir şekilde yoluna devam edecektir..

''OLAĞAN ÜSTÜ SÜPER BASKIN ERKEN SEÇİM''!!

''OLAĞAN ÜSTÜ SÜPER BASKIN ERKEN SEÇİM''!!


ismailazakoglu@gmail.com


AKP ve hükümeti 16 yıldır hükümeti idare ediyor her geçen yıl biraz daha kötüye götürerek ülkenin siyasi ekonami sanayi endüstri durumunu çıkılmaz bir hale getirdi!!!
Normal zamana göre seçimlere 21 ay gibi bir süre olmasına rağmen ani alınan bir kararla erkeninde erkenin sayılabilecek Cumhur başkanı Sayın Tayyip Erdoğan'ın kendi ağzından ilk açıklma seçimlere 67 gün gibi çok kısa sayılabilecek bir takvimde erken seçim kararı alındı..

Cumhur başkanının açıklaması özetle şöyleydi yada eş anlam ifade ediyordu; Ülkemizin çok ağar şartlardan geçtiği bu günlerde çok önemli olarak gördüğümüz 2019 un önünü açmak gelecek krizleri önlemek için erken seçim kararı aldık!!
Ülkemizin EKONAMİK durumunu ortaya koyması bakımından bu gün hangi şartlar altında yönetildiğimizi göstermesi bakımından AKP ve küçük destekçisi Milliyetçi hareket partisi genel başkanı Devlet Bahçeli aldığı erken genel seçim kararının arkasında siyasi kargaşa olduğunu düşünüyorum!!
Gemi su aldı batıyoruz!! 453 milyar dolar dış borçla bu ülkeyi AKP ve küçük otağı artık yönetemez yönetmektenda acizler..
Örneklerle sizlere biraz bilgi aktarayım satılan DEVLETİN ÖZ SERMAYESİ:
Türk Telekom, Araplara satıldı!!
Adabank Kuvey'te
Petkim? Ermeni’lere.
Rakı, Amerikalı’nın Finansbank Yunan’ın.
Oyakbank Hollandalının.
Denizbank Belçikalının.
Türkiye Finans Kuveyt'e. TEB Fransız’ın. MNG Bank Lübnan'a. Alternatif Bank Yunan’ın. Dışbank Hollandalının.
Şekerbank Kazak’ın.
Turkcell’in yarısı Finli’nin Rus’un.
Sabancı gurubunun satın aldığı Enerjisa’ nın yarısı Avusturyalının.
Ülkemizi ''kahk) kanun hükmünde kararnamelerle yöneten bir kişi istediği yasayı istediği kararı tekbaşına alarak ülkeyi yöneten '' yönettiğini zanneden Tayyip Erdoğan ülkemizi tam olarak siyasi, ekonami anlamında batı ülkelerine karşı da çok küçük düşürerek Türkiye cumhuriyetini çöküşe götürmüştür!!..
Cumhur başkanı ve partisi AKP kısaca Türkiye cumhuriyetini her anlamda iflas ettirerek batırmış çökertmiştir!!
Erken baskın seçim de denilebilecek bu seçime gitme nedenlerimizin en büyük olasılığının bunun olduğunu düşünüyorum!!
AKP ve 16 yıllık iktidarı ülkeyi nasıl YÖNETEMEDİKLERİNİ öngörü sahibi araştıran siyasetten ekonamiden biraz anlayan araştıran her insan bu yazdıklarımı görebilecektir..
Sağa sola eyyt üytt çekerek ülke yönetilmiyor imamhatip lisesi meeeezunu Erdoğan.
Ülke yönetmek ciddiyet liyakat sahibi olmayı gerektirir liyakatsız kişiliklerle ben yaptım oldu düşüncesi ile ülke bu kadar uzun sayılabilecek 16 yıl yönetebildiyseniz ülkemiz insanımızın değer bilmez ucuz % 60 ının Türkiye'nin gerçeklerinden haberleri bile yok!!!
Gel gelelim ülke neden böyle erken seçime gittiğini ve Akp'nin ülkeyi yönetemediğinin göstergesi olarak; tek başına ülkeyi yöneten ve millet vekili sayısı olarak ta bu yeterliliğie sahip olan tek başına 317 millet vekiline sahip + Milliyetçi hareket partisinin 34 millet vekili =347 millet vekili desteği ile dahi bu ülkeyi yönetemeyen AKP'ye bu ülkeyi yönetmekten el çektirilmeli.
Yeni iyi ve liyakat sahibi yöneticiler ülkemizi yönetmeliler.

''SU AKAR YOLUNU BULUR''!

ismailazakoglu@gmail.com
''SU AKAR YOLUNU BULUR''!
Hayatta bazı öyle şeyler vardır ki iradenizin dışında bağımsız işler, yani siz etkki etmeye çalışsanızda edemezsiniz ve dönüşü olmayan yollara sokar sizi.
Kısacası bazen karşı koyarız olmasın isteriz, ya da olmasın istemeyiz diye düşünürüz ancak herşey olacağına varır ve engel olunamaz.
Kendimizde kötü olumsuz olan şeylerin gerçekleşmesine ve sonra üstünden yıllar geçtikten sonra bu kötü sandığımız olayların bizde büyük değişikliklere yol açtığını, sonrasında hayatımızın şekillenmesinde hayata bakışımız, hayatta taecrübelerimizin en büyük rolü olduğunu görürürüz.
Kader dedikleri şeyin işleyiş mekanizmasıdır bu yaşanmışlıklar, hayat tecrübesi de olarak yaşantımıza sirayet eder.
Dersler çıkarırız; her şeyde bir hayır vardır deriz.
Bazen hiç istemediğimiz olumsuz şeylerin elimizde olmaması bizi ürkütür madem kontrol bende deyil bu yaşanacak hayat baştan başa koordine edilmiş bana neden özgür irade verilmiş diye düşünürüz.
Ya da benim özgür iradem sanıp da bilinçli bir şekilde aldığım kararlar, onlar da mı önceden yazılmıştı benim bir adım sonrasında ne yapacağıma kadar her şey mi planlı diye düşünmeye başlarız.
...Ve işin acısı bu soruların asla bir cevap bulamayacağıdır. Siz ne kadar çabalarsanız çabalayın satranç oyununda her hamleyi doğru da oynasanız bazen kaybedersiniz bu her zaman zararınıza sonuçlanmaz.
Bir ortak alanda kalabalık bir gurupta iseniz o ortamdaki insanları tanımaya anlamaya çalışırsınız.
Bu insanların gerçek bir amaçları var mı, yokmu yada bir çıkar ilişkisi için mi buradalar ya da sadece bir mevki mi elde etmek için varlar..
Bİr gayemiz, beklentilerimiz mevkimiz olmalı yaşamda bu beklentilerimiz için de tabii olarak mücadele yani çaba göstermek insanın doğasında vardır çaba sarf etmeden, mücadele vermeden, birilerini de basamak olarak kullanarak yükselmek isteyen insanların yüksek egosudur...
Esas olan şu olmalı insanda diye düşünmüşümdür daima hesap çıkar mevki makam olsada beklentiler, birilerine şirin görünmek, birileri tarafından kabul görmek yada öyle olma yağcılığı olmamalı insanın hak ettiğini ettiği şekilde almalı iyi yada kötü yönde..
İlk olarak vicdanında, içindeki adelet yasaları ahlaklı işlemeli işlemeyen ahlak, vicdan senin şahsi egonu hiç bir zaman tatmin etmeyerek her zaman biraz daha ileriye giderek daha çok isteme dürtüsünü sana verir ancak..
İnsan olarak hepimiz şunu içimizde böyle bilmemiz gerektiği noktasındayım..
Bazen kaybetmek de bir şeyler kazandırır insana, bir dost,arkadaş ya da topluluktan olabilirsin, üzülme; ne de olsa su akar yolunu bulur...

Seçimde MHP'ye verilen oylar Akp ye gitmiş olcak! Ülkücü kardeşim ne olcak bu durumun?

ismailazakoglu@gmail.com
Seçimde MHP'ye verilen oylar Akp ye gitmiş olcak!
Ülkücü kardeşim ne olcak bu durumun?
Bir birey olarak hepimizin şahsi özel düşünceleri vardır daima da olacaktır.
Soru siyaset olunca mantıklı bir açıklama gerekir diye düşünüyorum.
Çocukluğumdan bu güne aynı siyasi düşünce ideolojisine sahibim hiç bir dönemde ideoljimi değişmedim.
Kısaca cefakar ülkücüler olduk hep gariban, hep sonlarda arkada kaldık.
Acı tatlı hiç bir günümüzde Milliyetçi hareket partisi genel merkezi, parti genel başkanı Devlet Bahçeli tarafındanda hiç hatırlanmadık öldün mü yaşıyormusun diye!!
Yaşadığımız son bu 3 yıl da olmak üzere.. 747 DELEGE imza verdi diye hain ilan edildik.
Türkiye'nin başkenti Ankara dageçen bir siyasi süreç
Aslı astarı olmayan, VERDİĞİ KARA GEÇERSİZ SAYILBİLECEK alakasız Tosya ve Gemerek mahkemelerinden Mhp genel merkez lehlerine, Tayyip beyin desteği, Adalet bakanı Bozdağ'ın talimatıyla kararlar çıkarttılar. Bir ülkücünün kendi iradasi kesinlikle olmalı.
Kendi iradesni kullanmayan ülkücü yada her hangi bir insan başkalarının iradesi düşücesi ekseninde kullanılır.
ÖRNEK; Ben oyumu milliyetçi hareket partisine vereceğim milliyetçi hareket partisi gidecek bana 14 yıl küfür, hakaret, edenen aşağılayan, her fırsatta miliiyetçiliği ayaklar altına alan Türk milletinin ülkücülerine, pkk ile çözüm diye bir müzakere yapmaya çalışan Türk ve Türkiye düşmanı bir zihniyete Ülkücülerin sandıktaki iradesini al Tayyip bey diyecek. Ülkücülüğün şanı şerefi haysiyetini Akp'nin ayaklar altına paspas olarak seren Devlet Bahçeli.
Devlet Bahçeli'ye diyeceğim o ki benim sırtımdan aldığın oyla Akp ye yaranma kardeşim.
''Sözde ülkücü korkak Bahçeli'' AKP ye parti üyesi olmasını öneriyorum.. Benim yolum ülkemin Türk milletimin çocuklarımızın geleceği için İYİ PARTİ...

AKP'NİN 16 YILLIK İCRATINI AKILDA KALANLARLA ÖZETLEDİK!

ismailazakoglu@gmail.com
AKP'NİN 16 YILLIK İCRATINI AKILDA KALANLARLA ÖZETLEDİK!
Adaletin (A)sı kalmadı.
Bir kuruşluk üretim yapmadan yaklaşık 100 yıllık Cumhuriyetimizin tüm kazanımlarını satarak yediler.
Yandaş kayırmacılık, rüşvet arş'ı alaya çıktı.
Eğitimin (E)si kalmadı ters yüz ettiler maaf ettiler.
İnsanların özellerine mahremlerine girerek 3 - 5 diyerek kaç çocuk yapacaklarına kadar söz ettiler karıştılar.
Fetöyle gizli ilişkiye girip 15 temmuz gibi bir süreci ülkemize ve Türk milletinin başına bela ederek ''piç çocuk 15 temmuzu' doğrudular.
Çocuk taciz, tecavüz, kadın taciz, tecavüz, cinayetleri, istismarları 100%700 arttı. 
AKP PKK İLE İHANET MÜZAKERESİ yaparak Türk milletine İHANET ETTİ!
TRT bizlerden tüm türk vatandaşlarından tüm elektik doğalgaz ve elektonik eşyalarımızdan kendisine bandroll için kesilen payları alırken sadece iktidara açık ekran çalışması ahlaksızlık adaletsizlik.. 
Türkiyedeki tüm tv kanalarının kartel durumunda olarak hep AKP ve yandaşa yaranma yalakalığı.. 
Ehliyetsiz, liyakatsız kişileri makam, mevki, kayırmacılıkla alakasız koltuklarda oturmaları.
AKP ile alakalı sıralayabileceğim binlerce buna benzer yapılan çıkar ilişkileri ve  işler var. 
 Bu kadar olumsuz icraatlara rağmen hala AKP diyorsanınz;
''YEDİĞİNİZ KAZIKTAN'' MEMNUNSUNUZ DEMEKTİR!!
Afiyet olsun kazık yemeye, Ampüle ektirik olmaya Akp ve sürekalarınının çeplerini doldurmaya devam edin!!

AKP İKTİDARININ 2018 MANİFESTO YALANLARI !

ismailazakoglu@gmail.com
AKP İKTİDARININ 2018 MANİFESTO YALANLARI !
İstanbul Sinan Erdem Spor Salonu'nunda AKP'nin manifestosunu açıklayan
Erdoğan, 'güçlü adalet' vurgusu yaptı. Türkiye'nin yeni dönemde şahlanışa geçeceğini belirtti.
"Biz bu şahlanışa talibiz" dedi. cb Erdoğan, 'Ahdim olsun' diyerek, "Faiz, cari açık ve enflasyon düşecek" ifadelerini kullandı. Erdoğan konuşmasında gençlere verdikleri önemi vurgulayarak, "Gençler size emretmeyeceğiz, birlikte yol yürüyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Kısaca özetlemek durumunda olur isek; cb Erdoğan, 'Güçlü Türkiye' vurgusu söyleminden bir adım daha ileriye gidemeyerek sadece 16 yıllık iktidarlarında vaat edipte yapmadıklarını tekrarlayıp durdu..
Erdoğan daha çok demokrasi, özgürlük ve refah ana hedef olacak dedi.
_________________________________________________
AKPnin TÜRK halkına vaat ettiği, adına MANİFESTO denilen yalanlarını kısaca sizler için özetledik!!
_________________________________________________
İhracatt akiartacak, enerjide dışa bağımlılık azalacak.
Yerli otomobil savunma sanayi,
İstihdam artışı sağlanacak, yeni fabrikaların önü açılacak.
Faizler, enflasyon ve cari açık düşecek.
Türk ekonomisi finansal saldırılara daha dirençli hale gelecek.
Türkiye’nin yatırım cazibesi daha da yükselecek.
Dar gelirli vatandaşlarımızın hayat standardı artacak.
Vergi sistemi daha adil hale gelecek.
Dar gelirli vatandaşların üstündeki vergi yükü düşecek.
Devlet kurumları arasındaki koordinasyon artacak, karar alma süreçleri hızlanacak.
Onurlu işbirliği zemininde yapıcı bir dış politikayı öne çıkaracağız.
Tek bir terörist bırakmayana kadar operasyonlarımız devam edecek.
________________________________________________

*''Adaletin olduğu yerde yüzbinlerce insan hapishanelerde çile çekmez''.
Adalet Bakanlığı 2017 Yılı Faaliyet Raporu ile Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı istatistiklere göre, artan tahliyelere karşın cezaevlerinde kapasitenin 29 bin üzerinde daha fazla tutuklu ve hükümlü bulunuyor.
Cezaevlerinde bulunan tutuklu veya hükümlü sayısı; 235 bin 888.
Denetimli serbestlikten yararlananların sayısı da 540 bin 184 oldu. Halen 2 bin 680 kişinin elektronik yöntemlerle izlenmesine devam ediliyor.
16 yılda MAHKUMİYET SAYISI 4 katına çıktı..
AKP'nin güçlü adelet vurgusundan anlayışı Türk haklını belli belirsiz kodeslere tıkmak!!
_________________________________________________
AKP'NİN İHRACAT İTHALAT RAPORU!!
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulan oluşturulan rapora göre;
dışa bağımlılılğımız hemen hemen her alanda olduğu gibi dış ticarette de yüzlerce milyon dolar borçlanarak ithalat yapıyoruz. Hergün biraz daha borçlanarak AKP sayesinde Dünyaünya ülkelerinin pazarlarına dolarla baorçlanıyoruz..
Türkiye'nin brüt dış borç 453,2 milyar dolar.
Yani kısaca 2001 yılında130 milyar olan dış borcumuz. 2002 yılından 2018 yılına kadar katlanarak artmış.
Hala ihracattan yüksek teknoliden bahseden AKPnin 16 ülkeyi getirdiği mali durum bu..
_________________________________________________

Cb Erdoğan geçmiş hükümetleri tüp kuyrukları hastahane kurukları vesaire kuyrukları vardı diyerek çeşitli şekillerde eleştirirken;
AKP bu gün vaat ettiklerini 16 yıl önce 2002 de iktidara kabinesini taşırken üç aşşağı beş yukarı aynı söylemle ifade etmişti.
Şimdi ben de soruyorum; 16 yıllık iktidarınızda vaat edidip te yapmayan, sadce söylemde kalan, eyleme hiç bir zaman geçmeyen Akp aynı vaaatlerle Türk halkını ikna edebilir ise Tük halkı olarak ben de ''avanak, salak'' toplumuz demekten kendimi alamam.
Vaat ettiklerini yapmıyorlar sadece konuşuyorlar Türk halkını yalanlarıyla bezeyerek kandırıyorlar..
_________________________________________________
Güçlü TÜRKİYE vurgusu; sözde değil ÜLKEYİ gerçek anlamda her alanda güçlendirerek olur beyler, yalanla kandırmayla, laf ebeliğiyle değil.
Mesela tarımda ne durmdayız ben söyliyeyim: Samanı Bulgaristan' dan tarımda kullandığımız tohumları İsrail'den, hyvancılığın bittiği ülkemizde eti canlı hayvan, veya kesilmiş olrak ithal ediyoruz..
Kısaca özetlememiz gerekirse şöyle; Üreten toplum halinden tüketen toplum haline gelmiş Türkiye..
Çifçi ağlıyor fabrikalar kapanıyor sanayi bitmiş, ülkemizin öz kaynakları milli varlıkları yabancılara peşkeş çekilerek ülkemiz her gün biraz daha zayıflatılıyor.
Tayyip bey içtiğimiz ayranı milli içeceğiz diye seslendi.
Bende diyorum ki; milli içecek ayran olma olasılığı hiç yok çünki samanı ithal et damızlık ve etlik hayvanı ithal et sonra ayran milli içecek diye söyle..
Ya bu sözün sahibi aptal yada TÜRK HALKI OLARAK bizleri aptal zannediyor...

AKLIN YOLU BİR ''2. TURA MERAL AKŞENER GİTMELİ'' !

ismailazakoglu@gmail.com
AKLIN YOLU BİR ''2. TURA MERAL AKŞENER GİTMELİ'' !
Değerli arkadaşlar Siyasetten birazcık anlayan her insan için söyleyeceklerim çok önemli !
Konumuza şöyle başlamak istiyorum; Malum olduğu üzere ülkemizde hızlı ve erkeninde erkeni sayılabilecek bir genel seçime gidiyoruz.
Nedenlerini kısaca özetlemeye çalışacağım;
AKP'nin yönettiği 16 yıılık iktidarın hümet nezdinde tüm dişlileri bozuldu, makina bitti çarklar dönmez oldu yağsızlıktan, makinenin yakıtıda tükendi, şöförü de artık direksiyon kullanmakdan METAL YORGUNU ''trafiklerden yediği cezalar, ehliyetine el konulmak üzere.. ÜLKEMİZİN içler acısı durumunu az çok her vatandaşımız haberdar bilgi sahibi..
AKP ve hükümetinin artik ülkeyi getirdikleri MALİ bu durumdan çıkartamıyacaklarını TÜRKİYE'yi yönetemz durumda oldukları için ERKEN BASKIN SEÇİME GİDİYORUZ!
Malumunuz üzere 5 tane cumhur başkanı adayı var.
Cumhur başkanı adayları; Tayyip Erdoğan, Muharrem İnce, Meral Akşener Temel Karamollaoğlu, Doğu perinçek.
Seçimi meydanlarda mitinglerle taraftar yada partili iknaa etmeye çalışan siyasi liderler şehir şehir geziyorlar..
Bunlardan bir tanesini sizlere elimden geldiği dilimin döndüğü kadar anlatmaya, neden o siyasetçinin 2. tura gitmesi gerektiğini, analatmaya çalışacağım..
Tayyip Erdoğan'a Meral Akşener'in 2. turda rakip olması gereektiğini izah etmeye çalışacağım !
Bakın arkadaşlar; CHP cb adayı sayın Mharrem İnce ve CHP nin Türkiye genelindeki oy oranı %25- 27-30 cıvarlarındadır. Oysa bizlerin AKP hükümetinden, Tayyip Erdoğan hükümetinden kurtulabilmemiz için daha çok halka yakın, toplumun %60 kapsayabi,lecek daha çok oy alabilecek bir lideri desteklememiz gerektiğini bilmemiz gerektiğinin farkındasınız. CHP'nin adayı Muharem İnce bu sebeple %30 bandının üzereinde oy alma olasılığı şu sebeple düşük!!
1 Sağ muhafazakar yani sağ saeçmenler arasında geçişkenlik yapar ANCAK ideolojist seçmen ler bu siyasi fügüre yani sol '' CHP kökenli olduğu için CHP adayı Muharem inceye oy vermeyecektir, versede çekinceleri olacak tereddütleri büyük olacaktır, verse de çok düşük olasılıklıdır!!
Bu nedenle sayın Meral Akşener'in Tayyip Erdoğan karşısında çok daha şanslı olduğunu düşünüyorum!!
Nedenini kısaca açıklmaya çalışayım;
Sayın Meral Akşener sağ ideolojik kesimden aldığı kadar, yine sağ AKP ve geçmişteki DP, DYP, AP gibi eski partilerin tabanlarınında İYİ PARTİ yi AKP'ye altarnetif ve Türkiye'yi yönetebilecek kadroların var olduğunu, halkın çok çabuk bir zamanda kabulünü benimsenmesine neden oldu. Toplum olarak artık şunu rahatlıkla dile getirilmesine bir sebeplede vesile oldu.. Artık AKP'nin işkencelerine, Zulümlerine korkutulmaya, sindirilmeye karşı bir altarnatif kapımız olduğunu, sığınacak bir kapısı olduğunu düşünmektedir toplumumuz..
İYİ PARTİ ve sayın Meral Akşener'in partisinin farkını böylece ortaya koymakta.
Türk toplumunu artık şunun kararını net olarak vermelidir!!
Akp den kurtulmak istiyormu? yada tercihinde hala AKP'nin ve Tayyip Erdoğanın iktidarda kalmasını mı istiyor?
Soruyu bir de şöylemi sorsak; Muharrem İnce ile muhalefet partileri olarak % 50,1 alamıyacağı kesin gibi iken, bu sonucun en az dört puan üzerinde oy alarak çıkabilecek yani % 55 -56 civarında Meral Akşenerle bu sonuç bence gelir!!
Öyle ise aklın yolu 2. tura Meral Akşener'i taşıyarak birleştirelim.. Medya sansürü sizleri yanıltmasına izin vermeyelim matığımızı, aklımızı, zihnimizi kullanalım..
Aklın yolu bİr. 2. Turda Meral Akşener hanım efendiyi CUMHUR BAŞKANI YAPMAK!!

TÜRKİYE'DE SİYASİ VE EKONAMİK GELECEĞİMİZ!

                   
ismailazakoglu@gmail.com

Gündem Analiz:

TÜRKİYE'DE SİYASİ VE EKONAMİK GELECEĞİMİZ!
Türkiye'nin adını terörize krterleri sınıfı durumuna sokacak eylemde AKP genel başkanı Tayyip bey ve ABD başkanı Trump.
Türkiye bir Suriye, Irak, Afganistan ve Afrika ülkesi değil.
Türk halkının yöneticileri yandaşla, yanaşmayla, akrabayla memleket yönetilmez. O damadım, şu yakınım, bu akraba, şu arkadaşım bakışı kabile devleti gibi durumunda, Dünyanın bakışında, Türkiye cumhuriyeti.
Ancak ''Afrikanın dikta yönetimlerinde olur YÖNETİMDE AKRABA YAKIN, VE KAYIRMACILIK''.
Devlet yönetimlerinde asl olan devamlılık, istikrar ise, devamlılık liyakat, düzgün politikalarla, adaletli dağıtım, şeffaf yönetim, cumhuriyet modeliyle olur ancak..
Dört parmağını gösteren Tayyip bey tek bayrak, tek vatan, tek din, ve tek dilin'in yanında beşinci parmağınıda açarak ''tek adam kişiliğini ruhunda var olduğu ve yönetimi icraatında ortaya koymaktadır diktaörce''.
Ülke bataklığa sürükleniyor dolar almış başını TL yi adeta boğmakta.
Her şey daha iyi olacak, her şey düzelecek, onların doları var ise bizim de ALLAH'hımız var diyebilecek zavallılığında Tayyip bey, çünkü başka söyleyebilecek sözü kalmadı, ülkeyi getirdikleri bu açmaz durumdan dolayı nutku tutuldu..

24 Haziran seçimleri öncesi tüm uyarılara rağmen Türkiye'nin ekonamisinin çok kötü olduğu, bu sebeple AKP seçimleri acilen erkene aldığını, bu iktidarın ekonamik dar boğazda olduğunu Türk halkından gizlemek, battığımızı saklamak,, perdelemek için yaptığını şimdi görmeleri elzemdir, Akp ye oy veren vatandaşlarımızın.
Dahası ekonamik çöküntü yaşadığımız yetmezmiş gibi ABD ile siysi savaş yaşıyoruz tam manasıyla.
Tayyip Erdoğan'n deyimiyle durum şu; Al papazı ver papazı;
ABD ile yaşanan sorunun arkasında son aylarda yaşanan siyasi savaş deyimini kullandığım hukuki, yani hukuğa taşınmış bir dava yüzünden bu durumda.
Konu: Rahip Bronson misyonerlik, casusluk, fetö terör örgütü olmakla, Türk adaleti önüne gelen davada her iki ülke ABD ve Türkiye arasında devlet krizleri oldu çıktı olay.
Korkarım ABD bu olayı Bm genel kurlunda kendi lehine taşımaz, eğer taşırsa korkarım çok daha büyük travmalara krizlere yol açabilir olay...
Ekonamimiz çok iyiye gidiyormuş gibi bir de bu olay, Ülkemizi sürüklediği siyasi kaos ortamı tam bir siyasi muamma gibi görülüyor..
Öte yandan ABD bu gelişmeler için Türkiye'ye ekonamik yaptırm, dahası iki bakanımıza ABD de tutuklama kararı çıkardı..
Yani işin özeti şu dersek; Akp ve Tayyip erdoğanın ülke yönetimindeki basiretsizliği, beceriksizliği, pervasızlığı, savurganlığı, eyt üytlerin ceremesini Türk halkına ödetiyor. Yani Tayyip Erdoğanın kabadayı reconunun faturasını Türk halkı ödüyor, bu gidişle daha da UZUN YILLAR ödeyecek gibi görünüyor..

www.azakoğlu.blogspot.com

İsmail Azakoğlu ile '' AMFİ ÖZEL ''

 KONUK;  Atilla Yıldırım Elektrik, Elektronik Müh. Tarihçi.. Konu; Türk Tarih Tezine Geçiş.