23 Ocak 2020 Perşembe

ÇEKMEKÖY'DE SEYFETTİN YILDIRIM FIRTINASI ESİYOR !

ismailazakoglu@gmail.com

ÇEKMEKÖY'DE SEYFETTİN YILDIRIM FIRTINASI ESİYOR !

24 / 3 / 2019 Pazar günü akşam 18-00 itibarıyla Çekmeköy madenler meydanında Chp ve İYİ parti ortak düzenlediği mitingde Chp genel başkanı sayın Kemal Kılıçtaroğlu'nun da katılımıyla tam bir Seyfettin Yıldırım fırtınasına dönüştü.
Madenler meydanını hınca hınç dolduran halk artık bu iş tamam, seyfettin başkan diyerek sloganlaştırlar.
Seyfettin Yıldırım'a tam destek anlamına gelen yoğun bir katılım ve sloganlarla Çekmeköy'de Chp ve işbirliği yaptığı İYİ PARTİ gövde gösterisi yaptı..
Seyfettin Yıldırım Çekmeköy'lü hemşehrilerine yapacağı projeleri anlatırken, önce halkımızın huzuru, refahı, ''yoksulumuzun hakkını, işini adaletini, ihtiyacını ön plana alacağım'', bireyin hakkını hukukunu,koruyacağını bunu yaparken de mahallelerimize, toplumumuza belediye olarak hiç bir ayrım gözetmeksizin 24 saat vardiya hizmet vermeye, devam edeceğim diyerek devam etti.
25 Bin ile 30 bin kişi olduğu tahmin edilen bir kalabalığa seslenen Seyfettin Yıldırım, Çemeköy'ün 4 bölgeden oluştuğunu, Çekmeköy merkez; Taşdelen, Alemdağ, ve Ömerli bölgesi, her bölgenin kendine has bir yapısı olduğunu, projelerinin de bu 4 bölgeye planları ayrı ayrı yapılarak şekillendirerek yapıldığını ekledi.
Örnek proje olarak ta anlattığı, Çekmeköy Mehmet Akif mahallesi üzerinde bulunan şahin bey caddesine halkımız için trafiğe kapalı alan olarak, alışverişlerimizi yapacağımız çarşı olacağını, Çekmeköy'lünün de alış verişini yapmak için başka ilçelere gitmeyeceğini bu çarşımızdan alışverişlerini yapacağını dile getirerek, Çekmeköy'ün kendi parasının da kendi esnafının cebine giderek ekonomik anlamda her iki darafta kazanmış olacak dedi.
Çekmeköy belediye başkan adayı sayın Seyfettin Yıldırımdan sonra, Chp genel başkanı sayın Kemal Kılıçtaroğlu sözü alarak devam etti.
Kemal Kılıçtaroğlu halkı selamlayarak Ülkemizin ekonomik dar boğaza nasıl geldiğine dair konuşmasının başında Akp ve genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetini eleştirerek su sözleri dile getirdi;
sayın Erdoğan 17 Yıldır ülkeyi siz yönetiyorsunuz, ülkede bir savaş varmış gibi beka diyerek toplumu korkutarak, gererek, hala oy avcılığı yapıyorsunuz, ülke ekonomisi durma noktasına gelmiş siz çıkmşsınız bekadan bahsediyorsunuz. Siz iktidara gelirken beka sorunu yoktu da siz iktidara geldikten bu yılda ne oldu da beka sorunu ortaya çıktı? diyerek sordu.
Eğer ülkemizde bir beka sorun var ise bu beka sorununu siz çıkardınız diyerek sert bir şekilde eleştirdi.
Öte yandan İstanbul ve büyük illerimizde belediyeler adına yeni cadır tanzim satış cadırları olarak bilinen cadırlar içinde konuştu.
Akp genel başkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın varlık kuyrukları dediği bu tanzim satış cadırlarındaki halkımız tarafından oluşturulan kuyruklara varlık kuyruğu söylemi üzerinden Erdoğan'a yüklendi.
Almanya'ya acıyorum.
Hollanda'ya acıyorum.
Japonya'ya acıyorum. Güney Korey'e acıyorum diyerek ironi bir şekilde eleştirisini sürdürdü.
Varlık olan bir yerde kuyruk olsaydı o kuyrukta ilk önce siz olurdunuz sayın Erdoğan.
Neden yoksul halkımız var bu kuyruklarda da siz yoksunuz? Ülkemizin 500 milyar dış borca getirmişsizniz hala halkımızın aklıyla alay ediyorsunuz, ayıp diyerek eleştirilerini sürdürdü.
Halkımızın aklıyla dalga geçmeyin, varlık olan bir yerde kuyruk olmaz.
Toplumun içinden biri olsaydınız bu şekilde tepeden bakarak halkla dalga geçer gibi sözler sarf etmez idniz diyerek sözlerini bağladı ve Çekmeköy'lü halkla vedalaşarak Kemal KIlıçtaroğlu Çekmeköy madenler meydanından ayrıldı..

İMF'DEN ÜLKEMİZİN YÖNETİCİLERİ PARA İSTEYECEK !

İMF'DEN ÜLKEMİZİN YÖNETİCİLERİ PARA İSTEYECEK !
ismailazakoglu@gmail.com

Ülke yönetiminden bi haber ülke yöneticileri olunca böyle oluyor.
Daha lise diploması bile olup olmadığı belli olmayan kara cahilin eline ülke yönetimini verdiklerinde bu gün ki sonun geleceği o günlerden belliydi..
Ama bu kesimin aldığı oylara bakınca da oy aldıkları kesim de önünü göremeyecek kadar bilgiden, dünyadan ülke siyasetinden anlamayacak kadar cahiller.
Ne diyelim böyle bilgisayar üzerinde ülke yönetici oyuncularını 82 milyon bir ülke teslim edilir ise, ülkemizi yerin dibine batırmadıklarına şükretmekten başka duamız olamaz.
Ekonomimiz bitik.
Eğitimimiz bitik.
Sanayimiz bitik.
Tarımımız bitik.
Çiftçimiz bitik.
Esnafımız bitik.
Dahası TÜRK ulusu bitik!
650 Milyar dolar dış borç.
2019 yılında ülkemize gereken para miktarı 200 milyar dolar.
2019 yılında ödenmesi gereken borç taksidimiz 180 milyar dolar.
2019 yılında ödenmesi gereken 650 milyar dolardan dolayı faiz borcu 75 milyar dolar.
Yukarıda verdiğim rakamları alt alta koyun hesaplayın da çıkın işin içinden!
1 Trilyon dolar borcu olan bir ülkenin mensubuyuz, bu mensubiyet, aidiyet duygumuz ülkemiz için hiç bitmeyecek ancak, ülkemize esas bu borçlanmayı yapan iktidar sahiplerinin ülkemize ne kadar ihanet ettiklerini Türk halkı ne zaman anlayabilecektir?..
Akp nin son 17 yıllık iktidarındaki ülkemizi getirdiği son durumun bilançosu budur.
Sorumlu ararsanız sorumlu muhalefet, neden derseniz? Akp zihniyeti ülkenin içine sıçmak la mükellef.
Sorumluluk almaya gelince hep başkaları suçlu, o nedenle sorumlu muhalefet diye yazdım.
17 Yıllık Akp iktidarlarını bu güne kadar taşıma, taşıyabilme nedenleri hep mağduriyet, acıtasyon, ezilmişlik algısıyla götürdüler.
17 Yıllık iktidarın sonunda ülkemizde ekonomik bunalım baş göstermeye başlayınca sözüm ona kara cahillerin kafasına dank etmeye başladı.
Başladı diyorum çünkü ceplerinde, ellerinde avuçlarında bir şey kalmayınca, işlerinden aşlarından olmaya başlayınca anlayabildiler.
Türk ekonomisini idare eden idarecilerimiz Türk halkını bir kuru soğana, bir dilim ekmeğe muhtaç etmiş durumda!
Türk hakının çok büyük çoğunluğu yoklukla, yoksullukla, açlıkla pençeleşiyor desek asla yalan konuşmuş olmayız.
17 Yıllık Akp hükümeti ve kabinesi, ülkenin bu hale ekonomik çöküşe gelmesindeki baş aktör olduğu kadar, sorumludur.
Bilinçli toplum, bilgili toplum, yetişmiş toplum olabilmek için, ilk önce eğitimden geçmemiz gerek.

Eğitimsiz toplum olsa olasa bu kadar cahil yöneticileri başlarına seçince ülke olarak ekonomik açıdan çökmüş durumda olmamızın bu günki hali kaçınılmaz fiyaskoyla sonuçlanıyor...

İYİ PARTİ ŞANLI URFA'DAN KARA KÖPRÜ İLÇESİNE ATAMA !

İYİ PARTİ ŞANLI URFA'DAN KARA KÖPRÜ İLÇESİNE ATAMA !

İYİ Ailesi büyümeye devam ediyor.!

İYİ PARTİ Şanlıurfa il başkanı Mehmet Fedai ÇAKMAKLI yaptığı açıklamada;

İYİ ailesi büyüyor merkez ilçemiz olan urfanın gözdesi karaköprü ilçemize sayın genel başkanımız MERAL AKŞENER ve teşkilat başkanımız KORAY AYDIN beyin takdiri ile sevilen sayılan BADILLI aşireti mensubu MEHMET YAŞAR BADILLI ya KARAKÖPRÜ İLÇE BAŞKANLIĞI GÖREVİ verilmiştir. ŞANLIURFAMIZA VE KARAKÖPRÜMÜZE HAYIRLI UĞURLU OLSUN…

İyi parti Şanlı Urfa il başkanı Mehmet Fedai çakmaklı; Biz halkımıza, toplumuza dokunup temas ettikçe toplum nazarında teveccüh görmemiz, terçih edilmemiz, takdir görmemiz bizlere onur veriyor.

 Şanlı Urfa ve ilçelerinde iyi yolda olduğumuzun göstergesidir halkımızın bize gösterdiği sıcak ilgi dedi. haberasi.com iternet Haber sitesi, ''canlı yayın haber editörü ve köşe yazarımız, İYİ PARTİ Çekmeköy ilçe yntm krl üyesi İsmail AZAKOĞLU'' na konuşan sayın Çakmaklı şunları söyledi; İyi Parti olarak bizler Şanlı urfamızda il  ve ilçe teşkilatlarımız olarak, var gayretimizle elimzden gelenin en iyisini, en doğrusunu, yapmaya çalışarak halkımızın gönlünde tah kurmaya, yarının Urfa ili başta olmak üzere, tüm ilçeleriyle birlikte İyi parti olarak, Ülkemizi de yönetmeye muktadiriz ve bu hizmete hazırız, taliPiz dedi...

İYİ PARTİ’den Karaköprü’ye atama… İYİ PARTİ’den Karaköprü’ye atama… İYİ PARTİ’den Karaköprü’ye atama…

''İYİ PARTİ İKTİDAR OLMAK İSTİYOR İSE''

 

''İYİ PARTİ İKTİDAR OLMAK İSTİYOR İSE''

''İYİ PARTİ İKTİDAR OLMAK İSTİYOR İSE''

Siyasi partilerin günümüz Türkiye'sinde vatandaşlarımızın dertlerine ne iktidar cenahı Cumhur ittifakı Akp ve Mhp, ne de muhalefet partileri Millet ittifakı Chp ve İYİ PARTİ çözüm üretebilmiş değiller.

İktidara altarnatif olmak isteyen bir parti Ülke sathında projeler üretmek durumundadır.

Gelişime açık, İSDİHDAM alanları, tarım alanlarında projeler üreterek altarrnatif tarım, katma değeri yüksek üretim yapmak, Çiftçi ye destek vererek tarlalarında hangi tohumların, hangi gübrelerin, ve tarlanın ne kadarında nadasa veya bu tarlaya hangi mahsülün ekilerek daha verimliliğinin nasıl sağlanabileceğini bilim adamlarıyla, ziraat mühendisleriyle desteklenerek süspanse edilmesi gibi projeler.
Hayvancılıkla uğraşan çiftçilere yine hangi hayvanların hangi bölgede daha verimliliğini artabileceğini veteriner hekimleri ve arge çalışmalarıyla tespit edilmesi gibi vs projeler.
Sanayi alanında hangi bölgede hangi alanda sanayi fabrikaları kurulabilir ve o bölgeden toplumuzu istihdam edebilir gibi böyle çeşitli projeler ve alternatifler araştırılarak bilim adamları tarafından iyi partiye PROJELER HALİNDE sunularak, iyi parti de buradaki örnek olarak verdiğim konularda, çiftçiye, tarımda ve hayvancılıkta, sanayiciye istihtam ve alan araştırmalarında hangi fabrikayı nereye kurabilir gibi tespit ve bilim adamı desteği verebilir.
iYİ PARTİ, Akp ye alternatif, iktidara sahip olmak istiyorsa ülkemizde hangi bölgede hangi projeler geliştirebiliriz araştırmalarını İYİ PARTİLİ uzmanlar yapmak durumundadır.
Yaptıkları araştırmaları da parti üst kademesine vererek gerekli yapılanmaların parti tarafından da bilim adamları ile desteklenmelidir düşüncesindeyim.
Yukarıda çeşitli örnekleriyle verdiğim projeler alanlarında dahada çoğaltılarak, esnafa, kobiye, küçük sanayiciye, tarımla hayvancılıkla uğraşan çiftçiye uygulanabilir projeler sunularak, bilim adamı, mühendislik, arge, çalışmalarında destek verilmesi şarttır..
2019 Türkiye'sindeki Akp'nin 18 yıllık iktidarı döneminde ülkemizi ekonomik, siyasi, jeopolitik olarak getirdiği açmazlar belli..
5 Milyon Suriyeliye harcanan para 40 milyar $.
İyi gitmeyen, doğru yönetilemeyen dış politika.
İszizlik oranlatı Tüik %13,5
Genç işsizlik oranı %28
ülkemizde 45 Milyon civarında üniversite ve lise mezunu var hala bu gençlerimizin ülkemize katkısında işsizlik oranının yüksekliğine bakılınca, istihdam alanlarının genişletilmesi gerektiğini düşünmekteyim..
Kısacası Akp iktidarın ipini elinden kaçırmış vaziyete ancak altarnatif atılımcı, Türk ulusunun kabulünü gönlünü kazanabilecek bir parti ancak Türk halkına verebileceği, projeleri, uygulanabilir politikalarla topluma sunarak iktidara gelebilir..
Aksi halde Akp hep iktidarda kalır.
Türk halkını en iyi şekilde ikna ederek yalanlarıyla bezeyen iktidar partisi AKP olarak hep iktidarda kalarak güç hegomanyası nı bir 18 yıl daha Türkiye de devam ettirir !

''İYİ PARTİ İKTİDAR OLMAK İSTİYOR İSE''Siyasi partilerin günümüz Türkiye'sinde vatandaşlarımızın dertlerine ne iktidar cenahı Cumhur ittifakı Akp ve Mhp, ne de muhalefet partileri Millet ittifakı Chp ve İYİ PARTİ çözüm üretebilmiş değiller.Siyasi partilerin günümüz Türkiye'sinde vatandaşlarımızın dertlerine ne iktidar cenahı Cumhur ittifakı Akp ve Mhp, ne de muhalefet partileri Millet ittifakı Chp ve İYİ PARTİ çözüm üretebilmiş değiller.Gelişime açık, İSDİHDAM alanları, tarım alanlarında projeler üreterek altarrnatif tarım, katma değeri yüksek üretim yapmak, Çiftçi ye destek vererek tarlalarında hangi tohumların, hangi gübrelerin, ve tarlanın ne kadarında nadasa veya bu tarlaya hangi mahsülün ekilerek daha verimliliğinin nasıl sağlanabileceğini bilim adamlarıyla, ziraat mühendisleriyle desteklenerek süspanse edilmesi gibi projele

ŞEHİR HASTAHANELERİ ÜLKEMİZ İÇİN KARA DELİK !

ŞEHİR HASTAHANELERİ ÜLKEMİZ İÇİN KARA DELİK !

ŞEHİR HASTAHANELERİ ÜLKEMİZ İÇİN KARA DELİK !
28 Kasım 2019 - 20:01


Yap işlet devret modeliyle yapılan şehir hastahanelerinin Türk milletine metre kare fiyatı 600 $. Şehir hastahaneleri Türk milletine açılan kara delik sistemidir.

2018'de Sağlık Bakanlığı'na bütçeden ayrılan miktar 37 milyar 571 milyon 386 bin TL idi.

Aynı yıl Şehir Hastaneleri için bakanlığın bütçesinden ayrılan ödenek 2 milyar 544 milyon TL idi.

2019 bütçesinde ise Sağlık Bakanlığı'na 48 milyar 437 milyon 276 bin TL ayrıldı. Yine 2019'da Şehir Hastaneleri için bakanlık bütçesinden ayrılan pay 6 milyar 150 milyon TL oldu.
2020 için TBMM Plan ve Bütçe Komisyonun da kabul edilen ancak henüz TBMM'ye gelmeyen Sağlık Bakanlığı bütçesi ise 58 milyar 876 milyon TL. Buradan Şehir Hastaneleri için ayrılan ödenek, 2017'den bu yana olduğu gibi artarak 10 milyar 610 milyon TL olarak planlanıyor.
Adana'da açılan 1550 yataklı şehir hastanesi hizmet vermeye başladığında, 750 yataklı Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi kapatıldı.
Ankara'da açılan 3704 yataklı Bilkent Şehir Hastanesi, şehirdeki birçok hastanenin kapanması ve uzman doktorların buraya kaydırılması sonrası birçok hastanın tek seçeneği haline geldi.
Mersin'de de 1300 yataklı şehir hastanesi açılırken 613 yataklı Devlet Hastanesi ve 306 yataklı Kadın, Doğum ve Çocuk Hastanesi kapandı.
Kayseri'ye 1607 yataklı şehir hastanesi açıldı. 1489 yataklı Eğitim ve Araştırma Hastanesi de şehir hastanesine taşındı.
Isparta'da açılan şehir hastanesinin yatak kapasitesi 755, kapatılan Devlet Hastanesi yatak kapasitesi 600 ve yine kapatılan, Kadın, Doğum ve Çocuk Hastanesi 160.

''KANAL İSTANBUL ÜLKEMİZE VERECEĞİ ZAFİYETLER VE BÖLÜNMEK'' !


''KANAL İSTANBUL ÜLKEMİZE VERECEĞİ ZAFİYETLER VE BÖLÜNMEK'' !

Ülkemizin bölünmez bütünlüğünü en öndeki akli düşüncemizde tutularak, ülke çıkarlarını ön planda gözeterek politikalar üretmeliyiz. Ülkemizin bölünmesi hevesinde olan yabancı ülkelerle eş güdüm halinde çalışan siyasi parti ve işbirlikçilerinin olduğu, topluma korkmadan bilgilendirme ve aydınlatılması için anlatılması, toplumu birlikte hareket etmeye bu projeye olumsuzluklarını da ortaya koyarak, dur demeli düşüncesini doğrularıyla, yanlışlarıyla birlikte anlatılmalıdır..


Siyasi partiler; parti üyelerini en güzel iyi uyutabilecek bireysel olarak, Türk toplumun en en büyük açığı ve zafiyetidir !
Siyasi parti üyeliği altında kendisini daha güçlü ve kuvvetli olabileceğini düşünen birey, parti üyeliğini yaparak kendisini siyasi partiye adayan bir nefer oluyor.

İl ve ya ilçe yönetimlerinde olsa da siyasi partiler doğru dürüst, ülke için projeler üretemiyor ise, il ve ilçe teşkilatlarının sadece yönetim kurullarında alınan kararlarla, çıkartılan kararlarla parti iştahaatları yürümez, yürüyemez.
Siyasi parti genel merkezlerinde politika üretilmeli, siyaset geliştirilmeli.
Ülkemiz adına zafiyet oluşturan konulara atıfta bulunularak, Türk toplumu ayıkdırılmalı, uyandırılmalı, bilgilendirilmelidir.
Sırf muhalefet olsun diyerek siyaset yapılması anlamsız ve ifadesizdir.

Ülkemizin bölünmez bütünlüğünü en öndeki akli düşüncemizde tutularak, ülke çıkarlarını ön planda gözeterek politikalar üretmeliyiz.

Ülkemizin bölünmesi hevesinde olan yabancı ülkelerle eş güdüm halinde çalışan siyasi parti ve işbirlikçilerinin olduğu, topluma korkmadan bilgilendirme ve aydınlatılması için anlatılması, toplumu birlikte hareket etmeye bu projeye olumsuzluklarını da ortaya koyarak, dur demeli düşüncesini doğrularıyla, yanlışlarıyla birlikte anlatılmalıdır..

Toplum nezdinde ülkemize dayatılan, adına ''KANAL İSTANBUL DENİLEN, Amerika birleşik devletleri tarafından ülkemize kabul etirildiğini düşündüğümüz, Ülkemizdeki Akp hükümetinin kendi planıymış gibi sunduğu PROJE, ülkemize İHANET Projesi olduğu ANLATILMALIDIR''...
Siyasi partiler bulunduğu toplumu aydınlatıcı geliştirici, refah seviyesini yükseltecek, demokrasisini geliştirecek, projeler ürettiği politikalarla ayakta kalabilir, büyüyebilir.
Siyasi partiler; Türk halkını birleştirici, bütünleştirici, vatandaşlarımızın birbirini kucaklayıcı politikalar üretmek durumu olmalıdır.
Aksi halde ülkemizi kaybedeceğimiz, yada bir kaça bölünme İHTİMALİ planlarını gördüğümüz, adına KANAL İSTANBUL PROJESİ adı denilen proje ortadayken, siyasi partilerde toplumu aydınlatmadığı için bu İHANETİN işbirlikçisi ORTAĞI olacaktır!
Türk ulusu alt ve üst kimlikleriyle, siyasi parti dürtüsünde ve güdümünde olmadan ''kendi özgür iradesiyle'' şu düşünceye sahip olmalıdır; Ben bir Türk vatandaşı olarak, ülkemin bütünlüğünü mü yada bölünmesine mi taraf olmalıyım !
Bizlere kırmızı kurdalelerle süslenmiş her projeye balıklama atlamalımıyım, yada sunulan projeyi araştırıp esas amaçlanan, bizlere sunulan proje veya projelerin arka planında ne gibi işbirlikler ve ne gibi anlaşmalar var, olgusunun arka planını tartışmalı, düşünmeli anlamalıyız,dır...

KANAL İSTANBUL Ülkemize ne getir, ne götürü,rü araştırıp, tam bilgi sahibi olmak zorunda isek.
Tek kelimeyle adına ''KANAL İSTANBUL diyerek dillendirilen PROJE, Montreux Boğazlar Sözleşmesi'nin FESHİDİR''!
Siyasi partilerde tam bu noktada harekete geçerek, bu projenin olumsuzluğu hakkında, bilim adamlarının, gerçek verileri, CED RAPORLARININ desteği eşliğinde, ÜLKEMİZE yapılacak olumsuzlukları, ülkemizin stratejik, yani ASKERİ anlamda çok büyük zafiyete uğrayacağı, MONTRÖ Boğazlar Sözleşmesinin geçerliliğini kaybedeceği, yabancı Askeri gemilerin Akdeniz'e dolduğu gibi Karadeniz'e de dolacağı, yani ülkemizi savaşmadan üç taraftan kuşattıracağımızı, OSMANLI İMPARATORLUĞUNUN bir kurşun atmadan MÜTTEFİK GÜÇLERİNE İstanbul'u yani Osmanlı İmparatorluğunu teslim ettiği gibi ÜLKEMİZİ TESLİM ETMİŞ OLACAĞIMIZI LÜTFEN UNUTMAYALIM !.
Türk ulusunun top yekün KANAL İSTANBUL projesine karşı durup, Ülkemiz bölünmez bütünlüğüne sahip çıkmak, yeniden bizleri toparlayacak Mustafa Kemaller gelmeyeceğini bilerek, düşünerek, her birimizin iyi birer vatan sever olarak, Mustafa Kemal'in bizlere öngördüğü ölçülerde ki seslenişi; EY TÜRK GENÇLİĞİ BİRİNCİ VAZİFEN TÜRK ULUSUNU, TÜRK MİLLETİNİ İLELEBET MUHAFAZA VE MÜDAFA ETMEKTİR olma düşüncesinde olmaktır.
TÜRK Ulusunun asil evlatları kendisini Türk ulusunun bir ferdi olarak gören herkese sesleniyorum !.
Ulusumuzun vatan sever SOYDAŞLARINI ülkemize, ÜLKELERİNE sahip çıkmaya çağırıyorum !.
Siyasi partilerin bu işin sadece magazin kısmında olduğunu bilmelisiniz!
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYEBİLEN HERKES ULUSUNA, SAHİP ÇIKMALIDIR !
Kaynak: ismailazakoglu@gmail.com


'TÜRK VATANININ ''KANINI EMEN ASALAKLAR''

''TÜRK VATANININ ''KANINI EMEN ASALAKLAR''

ismailazakoglu@gmail.com
FETÖ PKK IŞİD VE  ÇEŞİTLİ TARİKATLAR 
Devlet Damarından kan almadıkça, Devlet Ananın memesinden emmedikçe hiçbiri bir b.k değildir.
Bu alçakların devletten beslenmelerini durdurun, bir anda basit birer çete haline gelirler ve devlet güçlerinin kahredici yumruğunu yedikleri anda yok olur giderler.
Öncelikle yapılması gereken, bu örgütleri yaratan emperyal güçlere teslim olmuş ve devlet kapılarını bunlara açan “Ahmak Siyasetçileri” demokratik yolla yok etmek ve bağımsız yargı önünde hesap vermelerini sağlamaktır.
Terör örgütlerinin ortak özelliklerinden biri, olduklarından güçlü ve büyük görünmek istemeleridir.
Biri bin yapmada çok ustadırlar.
Hele devleti yönetenler “Ahmak, Saf ve cahil” siyasetçilerden oluşuyorsa, örgütler bunları “Kandırıp” aldatırlar.
17/25 Aralık 2013 Yolsuzluk Hırsızlık Rüşvet ve Sıfırlama olaylarından sonra, ülke gündeminin bir numarasına FETÖ oturdu.
FETÖ, Türk Kamuoyuna öyle büyük bir canavar gibi takdim edildi ki, çoğu insan korkusundan hiçbir alakaları olmamasına rağmen bu örgüte para ve güç yardımında bulundu!
Gerçek öyle mi acaba?
Bu örgüt Erdoğan’ın dediği gibi çok güçlü mü?
FETÖ, 2010 yılında “Eşrefpaşalılar” diye bir sinema filmini gösterime koydu. FilmFethullah Gülen’in hayatını anlatıyordu. 
Gülen rolünü, Mavi Marmara aktivistlerinden olan Sinan Albayrak oynamıştı.

Filmin teşekkür kısmının en başında şu yazıyordu! (O’na Sonsuz Teşekkürlerimizle…)

Cemaat, filmin çokça seyredilmesi için kendi gazete ve televizyonlarında olağanüstü reklam yaptı.
Cemaat üyeleri, İmam Hatip Okulları filme otobüslerle taşındılar.
Film tam 23 hafta, yani, 161 gün oynadı. 161 günün sonunda filmi 486 bin 833kişi izlemişti.
Aynı anda gösterime giren “Recep İvedik1” ise sadece 17 gün oynadı.
17 günde Recep İvedik filmi 3 milyon 150 bin kişi izledi!
Bir tarafta milyonlarca liralık reklamlar, insan taşımalar, zorlamalar karşılığında yaklaşık 500 bin kişi, diğer yanda Şahan Gökbakar’ın Recep İvedik tiplemesi, 3 milyon 150 bin kişi
Erdoğan ve Gülen yan yana, can cana kol kola yanak yanağa Türkiye’yi yönetip devlet  Cemaat militanlarıyla doldururken Gülen Pensilvanya’dan şöyle sesleniyordu; “Hepiniz AKP’ye oy kullanacaksınız.
Hatta mezardakilere bile oy kullandıracaksınız!”
Seçimden sonra Erdoğan; “Okyanus ötesine selam olsun, Hocaefendi gel, bu hasret bitsin artık” diye sevgisini dünyaya ilan ediyordu.
Sonra TÜRKİYE RANTINI  KASASINI BOŞALTMA HIRSIZLIK paylaşım kavgası yüzünden olaylar patlayıp, pislikler ortaya dökülünce, Cemaat AKP’ye oy vermeyeceğini ve verdirmeyeceğini açıkladı!
Seçim sonucunda görüldü ki,Cemaatin oy gücü sıfıra yakınmış…
Değerli arkadaşlarım, kıymetli okurlarım;
Gerek FETÖ, gerek PKK, gerek IŞİD gibi örgütlerle Erdoğan ve AKP ilişkileri üzerine yukarıdaki gibi onlarca örnek verilebilirim ama nasılsa tüm bu olaylar ilerde yargının işi haline gelecek ve biz de, TÜRK milleti olarak elbette elimizde ki tüm belgeleri yargı ile paylaşacağız diye düşünüyorum.
Şu sorulara, hepimiz kafamızda yanıt arayıp sorgulamalıyız;
Erdoğan ve AKPCemaate bu kadar güç ve yüz verip devletin kozmik odalarına kadar sokmasaydı, CIA’nın eğittiği Cemaat militanlarını devletin en hassas birimlerine yerleştirmeseydi, özellikle güvenlik bürokratlarından yalakalar ile değil de, ehil kişilerle çalışsaydı, 15 Temmuz kanlı darbe girişimi Türkiye’nin başına gelir miydi
Bu iş birliklerin TC YÖNETMEDE 10 Yılı aşkın AKP CEMAAT ORTAKLIK neticesi, sonucu değilmiydi?  
15 TEMMUZ  KALKIŞMASI DARBE VEYA ADI HER NE İSE
Erdoğan ve AKP, “Çözüm Süreci” diye elinde silah olan katillerle masaya oturup, onları Türk Devletinin muhatabı yapmasaydı! Valilere emir verip Askeri kışlasına, Polisi Karakoluna tıkıp, tüm Güneydoğu bölgesini PKK’nın emrine vermeseydi, onlarca bombalı tuzak, düzenek, tünel, barikat yapılırken görmezden gelmeseydi, 2002 yılında sıfır noktasında devraldığı terör, bugünkü seviyesine gelir miydi?
Erdoğan ve AKP, “Başımıza gelen tüm kötülüklerin ana sebebi berbat derecede kötü Politikamızdır”

MHP GENEL MERKEZ'İ ÜLKÜCÜLERE SAHİP ÇIKMADI !


 ismailazakoglu@gmail.com
MHP GENEL MERKEZ'İ ÜLKÜCÜLERE SAHİP ÇIKMADI !
Yarınlarımız karanlık' gideceğimiz yol kapalı' 
Sahip çıkanımız yok!! 
Sırtımızı dayadığımız, bir kale, sur yok!! 
Biz kağıttan bir kale misali rüzgarın esintisine göre yönümüzü hep başkaları tayin etmiş.
Dereler misali hep kendi yatağımızı kendimiz bulmuşuz,
Yanlışa, yandaş olmamış, yanında durmamışız, 
Haksızlığa karşı Adaletin, Hakkın, haklının, Ezilenin yanında yer almışız. 
Biz Adaletin temsilcisi gibi, Hukukun tecelli etmediği yerde, haklıya, Hakkın yanında arka çıkmayı vebal biliriz..
Genci, yaşlısı, hep bu uğurda hayatlarından olmadımı?
Çatlı'lar, Muhsin'ler Önkuzu'larından, Kılıçkıran'larından, Çakıroğlu'ndan ÜLKÜCÜ Şehitlerimizdir bahsettiğim.
Aslan yürekli, kanı deli , Adaletin olmadığı yerde, sırtını Hakka dayayarak, dağlar kadar koca yürekli, çelik bilekli ÜLKÜ yiğitleri değilmiydi bu insanlar?
Verdikleri mücadele, ''savaş'' nedeni neydi?
Tek istedikleri bir şey vardı değilmi ?
Bu cennet vatanımıza, milletimize, bayrağımıza hiç bir embesil, hiç bir hain emel, kem bakmasın, bakamasın diye değilmiydi?
Binlerce ÜLKÜ şehidimizi vatana olan bağımlılığımız, Albayrağa olan sevdamızdı. 
Bu sebeple vermedik mi; beşbinlerin üzerinde şehit sayısıyla hayatlarımızı?
Bu sevdanın ''savaşını'' yaptığımızda yanımızda kimler vardı bir bakalım isterseniz!!
Dedik ya sevda bu işte, bizdeki vatana olan aşk her şeyin üstündedir!!
Tüm hayatım, yaşantım boyunca başka hiç bir sevdam olmadı, tek kaygım vatandı daima.
Ne var ki bu ''savaşta'' hayatlarımızı hiçe sayarak, birer, ikşer harcandık, yok edildik katledildik, şehit olduk bu kavga uğruna.
Sonrası mı?;
Sormayın her yanı kevgir gibi, açık seçik, ayan beyan, belli değilmi?
ÜLKÜ şehitleri hayatlarından, yarınlarından yaşamlarından, sevdiklerinden oldular.
Geride kalanlarına ne sahip çıkıldı, ne hatırlandı ne de soruldu!!
Kendi başlarına kalakaldılar, yaralarıyla, acılarıyla kaldılar, unutuldular.
Ancak arkadaşlarınca anımsanarak geçmiş hayatları, anıları yad edildiler.
Bu ÜLKÜ neferlerinin bağlı bulunduğuğu, gönül verdikleri, temsil edildiklerini düşündükleri bir ocak, bir ana baba ocağı gibi gördükleri yer vardı tabi.
İşte bu yerin, ocağın adı değilmiydi? MHP genel merkzi?
Yaklaşık 50 Yıllık MHP genel merkezi, ÜLKÜ şehitlerimize sadece cenazelerinde taziyelerini gönderek, temennilerini illeti.
Bunun akabinde bir daha hiç bir şekilde ilgilenilmedi. 
Şehit ÜLKÜ erleri bir daha görülmez, arkasında durulmaz, sahip çıkılmaz!! Hep öyle değilmiydi zaten!!
Fırat yılmaz Çakıroğlu içinde böyle olmamışmıydı?!!
Dedimya yine aynı sorun! aynı arkasızlık, sahip çıkmamak!!
Sonrası,mı? Dramatik elem dolu ve hüzün acı bir çoğu abilerimizin halii;
Bir gün hepimiz hakka yürüyeceğiz, sebep, neden nasıl olacak bilinmez,. 
Bilmemiz gereken özüyle, özlü sözüyle gerçeğiyle şu!!
MHP  GENELMERKEZ ÜLKÜCÜLERE SAHİP ÇIKMADI !!
Hatta 1 Kasım 2015 Genel Tekrar Seçimleri  sonrasıda MHP genel merkezine duyulan güvensizlikten dolayı geğişim istenmiş ve MHP genel merkezi muhkimleri tarafından ÜLKÜCÜ kıyımı başlatılmıştı. 
Asla böyle bir düşüncenin, MHP genel merkezinin tabela üzerinde var olmasından öteye geçeemeyecektir !!.  
Hiç bir ÜLKÜCÜ ye çare  ifade anlamı olmayacak bu düşüncenin ardından ÜLKÜCÜ yürümeyecektir.
MHP genel merkezinin kalmadığını artık görmek içlerimizi acıtıyor olsada, gerçekleri görmek durumunda, zorundayız.. 
Her ÜLKÜ  SEVDALISI şunu düşünmekte çok haklı;
Artık ''benim ÜLKÜM kalbimde bende kalsın demektedir''
Siz MHP genel merkezi, ''sadce MHP TABELANIZLA kalın'';!! ...

www.azakoğlu.blogspot.com

İsmail Azakoğlu ile '' AMFİ ÖZEL ''

 KONUK;  Atilla Yıldırım Elektrik, Elektronik Müh. Tarihçi.. Konu; Türk Tarih Tezine Geçiş.