15 Aralık 2021 Çarşamba

''TÜRK TOPLUMU'' KOLAY YÖNLENDİRİLEN TOPLUMDUR !

''TÜRK TOPLUMU'' KOLAY YÖNLENDiRiLEN TOPLUMDUR !
Türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının en büyük sorunu olan, Osmanlı hükümdarlığında da dağılmasına sebep olan, aynı zamanda Cumhuriyetimizin kuruluşundan, 80 yıllardır da uygulanan Politikalar. Türk Toplumunun bu günkü suçu değil.
1940' Lı yılardan başlayarak, Tc Devletini idare eden siyasi erkeklerinde tn büyük suçudur.
Yıllardır bu böyle devam etmiş.




Ahlaklı, dürüst, şeffaf, siyasetçiler, ülkeyi yönetmediği için, Türk toplumu maalesef ki kendi seçtiği parti liderlerine biat etikleri için, hak ettiği derecede yönetiliyor.
Topraklarımızın, ya da konutlarımızın haraç, mezat yabancılara satılması da, toplumumuzun cehaletimizin, bilgisizliğimizin, gelişim eksikliğimizin nedenlerindendir.
Türk toplumu olarak bizler celladına aşık olan milletiz.
Yani kısacası bizi kesecek kasabın bıçağını yalıyoruz.
Türk toplumu ahlaklı, dürüst, adaletli siyasetçileri seçemedikçe, en iyiyi, en dürüst siyasetçiyi, doğru yöneticiyi arayıp bulamadıkça,
ona sunulan, ne olduğu belirsiz, hırlı mı, hırsız mı,bu kişi doğru siyasetçi, yada doğru yönetici mi sorusunu irdelemedikten sonra, başındaki bu musibet daha da yüz yıllarca bitmeyecektir..
Nasıl hak ediyor isek öyle yönetiliyoruz!
Türk toplumundaki genel eksiklikler şunlar, bir kaç örnekle ifade etmeye çalışayım; Tc vatandaşı Kısacası biz Türk Ebeveynleri olarak, evlatlarını bebeklikten itibaren yetişkinliğe geçerken, anne baba tarafından ahlaklı bir evlat olmayı öğretememek, sokağa çıktığında, yada bir arkadaş ortamı oluştuğunda, hiçbir arkadaşının hakkına hukukuna riayetsizlik etmemek gibi, doğru ahlakı, doğru düşünceyi, nasıl davranması gerektiğini öğretemiyoruz.
Bu durum Türk halkının doğumdan başlayarak, eğitiminden devam ederek eksik olarak sürmüş gitmiş.
Çocuklarımızı Dünya'dan izole ederek, Dünya'daki toplumların nasıl gelişmekte olduğunu anlatamamışız.
Yetiştirdiğimiz çocuklarımızda, Çevre bilinci, toplum bilinci, oluşturmak gerekiyor.
Yetiştirdiğimiz evlatlardan 18 yaşını bitirdikten sonra, Dünya kültürlerini, dünya Siyasetini ahlak, kurallarını içselleştirebilmesi, edebi kavramları, Hukuk kavramlarını ve normlarını beyinsel düşüncesinde terazisinde tartabilen, akıllı bir birey yetişmiş olur.
Bu şartlarda yetişmiş çocuk, Dünya kültürünün, edebiyatının sosyolojisini tanımış olur, kendi düşüncesi gelişmiş, ikinci şahıslar tarafından, kolay yönlendirilemez ve kontrol edilemez.
Doğru eğittiğimiz, düzgün yetiştirdiğimiz, Dünya kültürlerini bilen, tanıyan, kendi öngörüleri açık olan yetişmiş bir insana kimse kendisi isteği doğrultusunda yön veremez, yönlendiremez..
Hiç bir Türk vatandaşını bugünkü ''sahtekar, hırsız siyasetçiler'' kandıramaz, kandırıp, kendi tarafına oy alamamalı.
Türk toplumunun tek kelimeyle tarif etmemiz gerekiyor ise,
Türk toplumunu genel itibarıyla cahilidir.
Türkiye'yi bugünkü duruma getiren, suçlayabileceğimiz yada isnat edebileceğimiz bir suçlu var ise, ilk suçlayabilecğimiz, siyasetçiler değil. Tabi ki ilk suçlayabileceğimiz siyasetçiler değil desem de, arkasındaki gerçek şu; Ülkeye yön veren siyasiler ülkedeki çocuk gelişimi eğitimi, kültürü öğretecek politikalar üretmedikleri için, Türk toplumunun geleceği konusundaki eksiklerden sorumludurlar.
Yazımın en başında da çeşitli nedenleri sıralayarak ifade etmeye çalıştığım gibi suçlu Türk toplumunun ta kendisidir..
Beğen
Yorum Yap
Paylaş
ismailazakoglu@gmail.com

11 Aralık 2021 Cumartesi

"AHMAK veya SALAK Toplumlar Kolay Yönetilir"

"AHMAK veya SALAK Toplumlar Kolay Yönetilir"

Dış güçler dış güçler diyerek, Türk toplumuna manipülatif yanılgıya sevk eden Akp iktidarının aslında içimizdeki tek hain iç güç olarak iktidarı yürütüyor.

Türk toplumu asıl içimizdeki hain ic güçleri görmeli.

Türkiye'deki değişmesi gereken 20 yıllık bugünkü Akp iktidarın topluma yaymaya çalıştığı ''dış güçler'' söylemi siyasi algoritmadır.

Toplum mühendisliği yapan Akp ülkemize ve Türk toplumuna ihanet etmektedir...








Videoda anlatıldığı gibi aslında Türkiye'yi Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra yöneten siyasi eklerin, bugüne kadar, toplumu nasıl yanılgıya düşürülerek iktidarda kalma çabalarının bir dramatize hali örneğidir.

Hiçbir demokratik ülkede "Türk toplumu kadar" manipüle edilip fakirleştirilerek kontrol altında tutulması mümkün değildir.

Türk toplumunun siyasi bir erkin peşinden taparcasına, ölümüne savunarak gitmesi tam bir ahmaklıktır.

Şöyle bir kusurumuz daha var, bir konuyla ilgili hiç bir bilgimiz yok, ancak o konuyla ilgili kesinlikle fikrimiz vardır.

Şu olabilir mi? Biz Türk toplumu bireyleri olarak, bilgisi olmadığı halde hemen hemen her konuda bir fikri olabilir?

1938'den sonraki yani Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünden sonraki Türkiye'de yapılan siyaset, Türk toplumunu siyaset mühendisliği yapılarak kontrol etme düşüncesinin tezahürüdür.

Toplumun genel olarak siyasi kültürünün olmayışı veya zayıf oluşu, bizi Türk toplumu olarak şuna itiyor sanıyorum!

Bizim sevdiğimiz siyasi parti liderleri bizim için istisnasız tek kişilik ardından gidilecek tek figür.

Tuttuğumuz liderin bu Siyasi partisinin Ülke yönetimi ile ilgili nasıl projesi, nasıl bir siyasi düşüncesi, nasıl bir Türkiye tasavvur ettiği bilgisi hiç birimizde yok, ve bizi ilgilendirmez.

Ancak o partinin liderini gerçekten seviyorsak beğeniyorsak o liderin arkasından bir futbol taraftarı gibi, takımı tutar gibi yanlışlarını eleştirmeden, doğruları görmeden, ölümüne savunuruz. işte esas bizim görmemiz gereken buradaki durum şudur, şu olmalı.

Bu parti ve lideri ülkemize ne verebilir?

Ülkemiz hakkında nasıl bir vaatleri var? Nasıl bir projesi var? Nasıl bir Dünya görüşü öngörüsü var?

Bize toplum olarak nasıl bir Türkiye geleceği vermeyi vaat ediyor?

Ikdidara gelecek Siyasi partinin basitçe düşüncesini sorgulamadığımız zaman bizi yukarıda söylediğim gibi siyaset mühendisliği ile yanıltarak, bizden oy alarak iktidara sahip olurlar.

Sonra mı?

Onlarca yıldır oy veren seçmen olarak yaptıkları ilk şey amiyane tabirle bizleri "düzmektir".

Türk toplumu için, nasıl kolay kontrol eddilebilir düşüncesi konusuyla ilgili, yani siyaset mühendisliği ile ilgili, toplum kontrol edilme düşüncesi ile ilgili o kadar yazılabilecek kelimeler, ifade edilebilinecek cümleler var ki inanın bunlar hakkında fasikül fasikül ansiklopedi yazılıp çıkartılabilir.

Yukarıdaki yazdığım onlarca cümleler hakkındaki düşüncelerimden sonra, Türk toplumunun genel olarak siyasi kültürü, zayıf ve gelişmediği için Ahlak, Adalet kavramını, herkes kendi düşüncesine göre yorumladığı için, ortak bir kültür oluşabilmesi zor görünüyor.

Genel olarak, Dünya kültürü, yaşam kültürü, çevre kültürü, ahlak kültürü, Adalet kültürü, ortak yaşam kültürü, ortak paydalarımız, ortak toplum bilincine ulaşmadığı sürece, Türk toplumunun beyinsel algoritması, çok kolay yönetilebilen toplum olmaktan asla çıkmayacak ve değişmeyecektir.

Son olarak şu cümlelerle yazımı bitirmek isterim, rahmetli Aziz Nesin'in de söylediği gibi, Türk toplumunun yüzde altmışı "salak ya da aptal diye anlattığı cümle".

Aziz Nesin'in yıllar önce söylediği bu öngörüsü, maalesef ki elimizdeki tek gerçek, ve doğru tanım olarak hala değişmedi.

Recep Tayyip Erdoğan'ın şu cümleleri bizlere ne anlatıyor? Allah bazı zor zamanlarda bizleri sınavlardan geçirir.

Allah toplumun garibanını zor zamanlarda sınavdan geçirirken şatafat içinde yüzen Recep Tayyip Erdoğan'a neden sınıf atlatıyor, bunu da sormazlar mı?












ismailazakoglu@gmail.com

9 Aralık 2021 Perşembe

GAZETECİ YILMAZ ÖZDİL’DEN GÖÇMEN İSYANI!…

GAZETECİ YILMAZ ÖZDİL’DEN GÖÇMEN İSYANI!…

Konuk olduğu bir İnternet Televizyonunda,Türkiye’de yaşayan Suriyeli ve Afgan göçmenlerin gelecek için büyük bir tehdit oluşturduğunu söyleyen Yılmaz Özdil, hem iktidar hem de muhalefet içinde bulunan yurtseverlerin seslerini daha güçlü bir şekilde çıkarması gerektiğini belirtti. İşte Özdil’in konuşmasından öne çıkan satırlar:

Gazeteci-Yazar Yılmaz Özdil, Türkiye’ye gelen kaçak göçmen sayısının 8 milyonu aştığını, bunun Türkiye’yi imha etme operasyonu olduğu savundu…

Yılmaz Özdil Türkiye'yi imha etmek için yapılan gizli planı açıkladı: Siz vatan hainisiniz

Konuk olduğu bir İnternet Televizyonunda,Türkiye’de yaşayan Suriyeli ve Afgan göçmenlerin gelecek için büyük bir tehdit oluşturduğunu söyleyen Yılmaz Özdil, hem iktidar hem de muhalefet içinde bulunan yurtseverlerin seslerini daha güçlü bir şekilde çıkarması gerektiğini belirtti.

İşte Özdil’in konuşmasından öne çıkan satırlar:

“SİZ VATAN HAİNİSİNİZ”

Yabancı fonlardan para alan gazeteci kılıklı çantacılar var. Kara paracıların otellerinde kalan kokain baronlarının soytarısı olmuş gazeteciler var. Emperyalizm uşağı, emperyalizm maşası 2. Cumhuriyetçiler var bu ülkede. Tarikat, cemaat zır cahil atmosferi var bu ülkede. Bunların hepsinin koalisyonu dönüp bize akıl veriyor, siz ırkçısınız diyor. Siz vatan hainisiniz, biz ırkçı değiliz.

“MAZLUM OLMADIKLARINI BİLİYORUZ”

Bunu dünyada herkes görüyor, Türkiye’de aklı başında da her insan görüyor. Suriyelilere kimse karşı değil.

5 buçuk milyon Suriyeliyi niye dolduruyorsunuz ama kardeşim? Amerikan casusu, Amerikan ajanı, Amerikalılarla birlikte kendi ülkesinde silah çekmiş Afganları sen kendi ülkene niye dolduruyorsun kardeşim. Bu gelen Afganların hepsinin mazlum falan olmadığını biliyoruz.

“AMERİKAN’IN İŞBİRLİKÇİLERİ”

Bunlar Amerikan ordusunun işbirlikçileri. Bunları Amerika’ya alamayacakları için muhtemelen para verdiler Türkiye’ye sokuyorlar. 10 sene sonra Türkiye’de demografiğinin kimse ne olacağını düşünüyor mu?

“HEM İKTİDAR HEM DE MUHALEFETTEKİ YURTSEVERLERE SESLENİYORUM”

Çok açık şekilde Türkiye’yi imha etme operasyonu bu. Demografik bomba. 8 milyon kaçak göçmen gelmiş, daha neyini hazmedecek bu ülke.

Kaç milyon olması gerekiyor? Biz mi gideceğiz en son, buraya onlar mı gelecek. Neyini hazmedeceksin. Hem iktidar hem de muhalefet içinde artık yurtsever seslere, kendi cebini kendi koltuğunu değil, çocuğunun geleceğini 100 sene sonrasını 500 sene sonrası düşünecek yurtsever seslere ihtiyaç var.

Kaynak: Yeniçağ Gazetesi

ismailazakoglu@gmail.com

__İYİ PARTİ... BALIKESİRDE NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR ?

__İYİ PARTİ... BALIKESİRDE NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR ?
İYİ PARTİ İl Başkanı Özlem URAL, bir fabrikatörmüş yaaa... LİTERATÜR KİMYA diye bir şirketi ve fabrikası varmış ya... AKP li Balıkesir Büyük Şehir Belediye Başkanı Yücel YILMAZ “eniştem beni niye öptü ?” dedirtecek şekilde, yanına aldığı ekibi ( BASKİ G. Müd. Yard Hüseyin YURDAKUL, OSB Md. Mesut ERAY, İşadamı Metin BAYRAM v.d) ile, İYİ PARTİ BALIKESİR İl Başkanı da olan sayın Özlem URAL’ın fabrikasına bir ziyaret gerçekleştirmişler ya..!
ŞİMDİ ZİYARET(İ) OKUYALIM !
AKP, Cumhur ittifakının önemli bir üyesi, İYİ Parti de... karşısındaki Millet İttifakının üyesi. Kamuoyu yoklamalarına göre de ; ilk yapılacak seçimden ve Cumhur dan sonra, iktidara gelecek olan Millet İttifakı değil mi ? Yani, bugün yıkmaya çalıştığınız CHS nin bir üyesi, sizi ziyarete gelmiş ! Kapıda karşılayıp, odanızda çayınızı ve kahvenizi ikram edip, görüşme sonunda, kapıya kadar da yolcu edebilirsiniz... Edebilirdiniz !
Ama işbu kanka samimiyetinizi, bilardo oyunları gibi şeyleri servis etmeniz, siyaseten yakışık almadı sayın Özlem URAL ! İl Başkanı demek, bizzat GENEL BAŞKANI temsil ediyorum demektir ! Mesela, sayın Meral AKŞENER, parti binasının dışında, sizin gibi bir fabrikası varsa, o fabrikaya da bir AKP li Belediye Başkanı heyeti ziyarete gelseydi, onlarla bilardo oynar mıydı ? Oynardı diyorsanız, diyeceğim bir şey yok ! Yarınlar için AKP nde, yeriniz hazır nasılsa...
LAKİN işbu görüntüler için, elmecbur bişeyler diyeceğim... Üzgünüm !
Birincisi, bu ziyaret nedendi ? Ziyaretin nedeni ve içeriği hakkında, basına yansıyan bir geniş açıklama görmedim. Gördüğüm ; sayın Özlem URAL kendi sosyal medyasından, ...SEKTÖR ( Kimya Sektörü olması lazım), Firma ( LİTERATÜR Kimyanın bilançosu ve faaliyet alanları olabilir.), Savunma Sanayii ( İHA-SİHALAR ve Bandırma ya kurulacak AĞIR METAL ATIK KİMYA ANA METAL OSB si...) burada ana metal ve ve savunma sanayiinde kullanılacak ürünler üretilecek yaaa, sanırım sayın YÜCEL, başta Özlem Hanımın şahsında, İYİ Partili sanayicileri bu alana davet etmiş olabilir.
Öyle ya, Güney Marmara yı yok edecek 1/100.000 ÇDP ve 1/50.000 Kıyı Planlarını AKP-MHP-CHP-İYİ PARTİ liler birlikte ve kapalı kapılar arkasında... gerine gerine, ortaklaşa yürütüyorlar değil mi ? Dikkat edin, ANA METAL OSB Patronlarıyla yapılan gizli toplantıların içeriğini, mütevelli heyetinde Bandırma CHP li Belediye Başkanı ve OSB mütevelli heyeti üyesi Tolga TOSUN olmasına rağmen, hala BALIKESİR liler ve Bandırmalılar bilmiyor değil mi ? Özlem URAL-Yücel YILMAZ görüşmesinin nedenini de, içeriğini de, Balıkesirliler bilmiyor ve bilmeyecek elbette ! Amenna ve sadakna !
Sayın ÖZLEM URAL, Balıkesir de İYİ Parti İl Başkanı olurken, il başkanı oldum diye ileride milletvekili adayı olmayacağım diye söz vermişti... hatırlıyorsunuz. Ama, B.Ş Belediye Başkanı Adayı olmayacağım diye, söz vermemişti. Siyasette bu tür adaylıklar, elbette herkesin hakkıdır ve Özlem hanım bir bakmışsınız İYİ Partinin veya Millet İttifakının B.Ş Belediye Başkan Adayı oluvermiş ! Oluvermiş de, kazanma şansı var mı, o göreve yeterliliği var mı ? Bunları, o gün gelirse tartışırız tabii ki...
İYİ Parti Balıkesir Teşkilatı bilinmeli ki, hala İsmail OK un, hala Koray AYDIN ın güdümünde bir teşkilat olarak hatırlanıyor. Geçtiğimiz dönemde Millet İttifakının adayı olarak, milletvekili İsmail OK B.Ş Belediye Başkan Adayı olarak seçimlere girmiş ve bile bile kaybetmiş ve Balıkesir bile bile, AKP ye geri verilmişti. Öyle ya ; 10 bin civarında oy ile kaybetmişti Millet İttifakı !
Millet İttifakının bileşeni olan DP bile seçime ayrı girmiş ve bir ilçe belediyesini kazanmıştı (Şimdi CHP ne geçti.) ! HDP de seçime ayrı girmiş ve kayba neden olan kadar oyu da, onlar da almıştı değil mi? Millet İttifakını, bileşenlerini parçalayan ve bölen bu taktiğin mimarı ; İYİ Partinin milletvekili İsmail OK idi, Teşkilatlanmadan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Koray AYDIN idi değil mi ?
Hatırlayın, İsmail OK Aday yapılırken bütün teşkilatlanmalar ona bırakılmıştı ve o da ; istidiği kişileri il-ilçe başkanı yapmış ve yönetimleri belirlemiş ve hatta İYİ partiye yıllarca, faşizanca... ÜYE bile kaydedilmemişti. Bakınız il ve ilçe teşkilatlarına, üye kaydetmeden, delege seçimlerine gitmeden parti teşkilatları oluşmuş, oluşanlar da hala aynı faşizan yöntemlerine devam ediyorlar ve istemedikleri adamları, partiye üye bile yapmıyorlar değil mi ? ŞAK ŞAK ŞAK ! Alkışlamak lazım Özlem URAL il yönetimini ve biatçı ilçe yönetimlerini.... ŞAK ŞAK ŞAK !
Haaa, bkz mesela ; İYİ Parti Bandırma İlçe Başkanı kaç tane basın açıklaması yapıp, demeç vermiş ve kaç tanesinde, AKP ni veya Ağır Metal OSB yi eleştirmiş veya soru sormuş ? Kaçar tane basın toplantısı yapıp, basını ve halkı ve dahi seçmenlerini bilgilendirmişler ? Bu soruyu/ları bütün Balıkesir İYİ Partilileri yaşadıkları yerde, bence sorsunlar ve sorgulasınlar. İl ve İlçelerin basiretlerini ve yeterliliklerini görsünler. Öyle ya, AKP İLE YANDAŞ VE ORTAK PROJELER YÜRÜTEREK Mİ, PASİF İKTİDAR OLACAKSINIZ ?
Geçmiş seçimlerdeki hatalarınızı tamir yerine, o hatalarda ısrar edip pekiştirerek mi iktidar olacaksınız ? Sahi, il yönetimlerinin 10 bin oy yüzünden kaybettikleri seçimleri sorgulayıp, DP veya HDP üzerine, İYİ Parti yöneticilerinin gittiklerini gördünüz mü hiç ? DP bile şimdi CHP ne geçti değil mi? Hata ve eksikleri giderme tamirat yok, pekiştirme var çünkü !
İYİ PARTİ Genel Merkezinin, işbu olayları görmesi gerekiyo,r görmüyor mu ? Müdahale etmesi gerekir, etmiyor mu ? Parti okulu kurup, il-ilçe yöneticilerini eğitmesi gerekiyor, eğitmiyor mu ? Komprador patronlarla, patronların dostu rotaryen-lionslarla ilişkiyi kesecek, kesmiyor mu ? O zaman, Türkiye yi bilemem ama, İYİ Parti Balıkesirdeki iktidar talebinden, Belediyeyi kazanmak sevdasından vazgeçecek arkadaş ! Siyaset yapmaktan da vazgeçecek ve BİLARDO OYNAMAYA, devam edecek arkadaş !
Balıkesir B.Ş Belediye Başkanlığı Millet İttifakında kalırsa, ittifak yine İYİ Partinin adayını Millet İttifakı Adayı yaparsa, yapacaksa... tek alternatifiniz var arkadaşlar. Susurluk Belediye Başkanı Nurettin GÜNEY’i, bu göreve, şimdiden hazırlayınız... Bilardoculuk yaparsa, özel ilişkilerinde özel pozlar verirse, onunda biletini kesiniz... 08/12/2021 NOGAYTÜRK
Bir 11 kişi ve şunu diyen bir yazı 'Turkcell uoyon 19:25 you %73 rayiuo Mustafa Aslantekin 2s Literatür Kimya, Özlem Ural ve TC Özgür Sönmez ile birlikte. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Yücel Yılmaz Baski Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Yurdakul ,Organize Sanayi Bölgesi Müdürü Mesut Eray, Balıkesir 'in kıymetli iş insanı Metin Bayram ve beraberindeki heyet fabrikamıza ziyaret gerçekleştirdiler. Kendileri ile sektör, firma ve Savunma Sanayimiz hakkında geniş kapsamlı görüştük. Literatür Kimya Ailesi olarak fabrikamıza teşriflerinden dolayı teşekkür ederiz.. Haber Kaynağı Arkadaşlar Gruplar Bildirimler Menu' görseli olabilir
2
1 Yorum
Beğen
Yorum Yap
Paylaş

Bir 10 kişi, ayakta duran insanlar ve şunu diyen bir yazı 'Turkcell woyen 19:25 yop A %73 ayro Mustafa Aslantekin 2s Literatür Kimya, Özlem Ural ve TC Özgür Sönmez ile birlikte. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Yücel Yılmaz Baski Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Yurdakul ,Organize Sanayi Bölgesi Müdürü Mesut Eray, Balıkesir 'in kıymetli iş insanı Metin Bayram ve beraberindeki heyet fabrikamıza ziyaret gerçekleştirdiler. Kendileri ile sektör, firma ve Savunma Sanayimiz hakkında geniş kapsamlı görüştük. Literatür Kimya Ailesi olarak fabrikamıza teşriflerinden dolayı teşekkür ederiz.. Haber Kaynağı Arkadaşlar Gruplar Bildirimler Menu' görseli olabilir

7 Aralık 2021 Salı

Ramazan Narin - Gazi Güder - Milli Yazılım

v. Artuğ Sayıner... Bandırma Füze Kulübünün kurucu 7 üyesinden biri... 2018 de hayattaydı ve milli yazılım panelimizde konuşmuştu...

https://www.youtube.com/watch?v=v8sHwp3FohU





2018 de bu programa katılan, sunucu Ahmet KAYA, Panelist Gazi GÜDER, Füze Kulübünün son üyesi Av. Artuğ SAYINER...artık aramızda yok...! Ramazan NARİN

https://www.youtube.com/watch?v=v8sHwp3FohU

3 Aralık 2021 Cuma

FAİZİN (riba) EN HAFİFİ, KİŞİNİN KABE ÖNÜNDE

FAİZİN (riba) EN HAFİFİ, KİŞİNİN KABE ÖNÜNDE.....


EKONOMİST değilim, devlet büyüklerimi dinleyerek önümü görmeye çalışıyorum !
Şeytanın 3 ayağı ;  FAİZ – DÖVİZ - BORSA imiş !  (Ekonomist Osman ALTUĞ)
Abdullah ibni Mesud (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: “Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Faiz yetmiş üç baptır. Onların günah cihetinden en hafifi, kişinin annesi ile zina etmesi gibidir. Bilin ki, faizin en şiddetlisi Müslüman kişinin ırzıdır!’ buyurdu.” Hakim 2259, İbni Mace 2274, İbnu’l-Carud 647, Albânî Cami 3539.... Sahih bir hadis olduğu, teyid edilerek söyleniyor... Amenna ve sadakna !
Türkiye, ekonomi politikalarında Sayın Cumhur Başkanının isteği doğrultusunda, yeni bir döneme girdi. Nâs sûresi var, FAİZ SEBEP... ENFLASYON SONUÇ ! Faiz, insanları fakirleştiren bir unsur... Yani, faizden kurtulmamız, faizi indirmeyen T.C Merkez Bankası Başkanlarını da görevden almamız gerekir. Özellikle dini inancımıza göre, İslamiyete vurgu yapılarak bu şart deniliyor! Amenna ve sadakna ! 
Son aylarda gelişen bu faiz politikası karşısında da, ilginçtir DÖVİZ yüzdeyüz % yükselmiş, 7 liradan 14 liraya çıkmış ve sanırım bu da önemli değil ki, devleti yönetenlerimiz merkez bankasındaki politika, dövizlerin yükselmesine aldırış etmeden, bankalardan kredi kullananların faizlerine yansımayan politika faizlerini düşürmeye devam ediyorlar ve edecekler...
Devlet diyor ki ; işadamlarımız ve sanayicilerimiz faizle kredi çekerek yatırım yapamıyorlar, onların önünü açacağız ve düşük faizle para kullanan sanayicilerimiz sayesinde üretim-istihdam ve vergi artacak ve memleket huzura kavuşacak ! Öyle mi ?
Politika faizlerinin düşürülmesi ile oysa, döviz korkunç boyutlarda yükseliyor ve piyasadaki her madde ve mamul dövize endeksli olduğundan, fiyatlar aşırı yükseliyor ve halkın alım gücü düşüyor değil mi ? Tane ile domates, bardak ile yağ almaya kadar fakirleşen bir halk var ve fakirleşmek ise sorun... Faizlerin düşürülmesinden dolayı halk bizzat fakirleşiyor !
Yani, kişinin annesiyle zinası kadar günah olan bir günahtan bahs ediyoruz. Günaha girmememiz için, gram faize bulaşmamalıyız yani ve NAS var, NAS ! Faiz, takdir ve takip ettiğim Ekonomist Osman ALTUĞ Hocaya göre, sadece şeytanın 1 ayağı...! Diğer ayaklar, döviz ve borsa...
Şeytanın bir ayağı olan FAİZ le oynayınca, şeytanın diğer ayakları döviz ve borsa hareketleniyor değil mi ? Faiz ayağını kesiyoruz, döviz ve borsa ayağı metrelerce yükseliyor değil mi ?
Dedim ya ekonomist değilim. Şeytan 3 ayaklı ise, gücüm yetiyorsa 3 ayağını da terbiye ederim. Birini terbiye etmem sorunu ortadan kaldırmıyor çünkü...Gücüm yetmiyorsa da, o ayaklarların biriyle meşgul olmam. Zira ; oynadığımız faiz ayağı yüzünden, gemi azıya alan döviz, beni dövüyor arkadaş ! Şeytanın bir ayağını tutarken, şeytan diğer iki ayağı ile beni tekmeliyor arkadaş ! 
FAİZ ile ilgili, kitabımız Kuranı Kerimde de pek çok ayet ve sureler var. Pek çok da hadis ve içtihatlar var. Faiz sarmalına bulaşmamış bir sistem, faizle iştigal etmemiş bir devlet, faize muhatap olmamış bir toplum var mıdır ? Ben bilmiyorum. Birine bir borç veriyorsunuz ve bunu 5 sene sonra aynı miktar ile almayı kabul edecek bir zeka ile de hiç karşılaşmadım. Verdiğinin üstünde alanlar bunu kar payı, kur farkı, enflasyon v.s diye de arlandırsalar, biliyoruz ki faizle iştigal edilmiştir.
AKP, 20 senedir tek başına iktidar, 2018 den beridir de, verin bana oyları tek başına tek adam ve başkan olayım görün işbu şeytanın ayaklarını nasıl kırıyorum diyen bir zihniyet ile idare ediliyoruz değil mi ? FAİZ, 2002 yılında yoktu da, dış güçler mi 2021 yılında faizi bize soktular ? Dövizin yükselmemesi için, daha önce 128 milyar dolar rezervimizi hiç ettik, dün de hem merkez bankası başkanını değiştirdik ve yine üstelik borç aldığımız milyar dövizlerle yine piyasaya müdahale ettik ve dövüşü ve oyunu şimdi böyle sürdürüyoruz. Sürdürüyoruz da, ben emekli olduğumda ilk maaşımla 14 çeyrek altın alan bir alım gücüne sahiptim, şimdi ise 2 tane çeyrek altın alım gücüne düşmüş vaziyetteyim.
BENİM MEMURUM İŞİNİ BİLİR ! zihniyeti tamam da, memur ve bürokrasi maşallah 3 maaş, 5 maaş, 15 maaş alarak işini biliyor da, emekliler bunu nasıl bunu becerecek ? Ben bilmiyorum !
Bari konuşalım diyoruz, bu sefer NAS var, yasalar var diyorsunuz arkadaş ! Ama unutmayın var olan sadece sizler ve kalkanınız olan NAS ve YASALAR değil, bu ülkede yaşayan, daha doğrusu yaşamaya çalışan VATANDAŞLAR da var ! Biliyor musunuz bunu ?
2002 de asgari ücret 222.000, 222.00 TL idi.  Emekli maaşı 285.000, 285.00 TL. Çeyrek altın, 20.000, 20.00 TL idi. Dolar da 1.35 idi... 14 tane küçük altın alabiliyormuşum yani... Bana şimdi ekonomik kurtuluş savaşından kimse bahsetmesin. 20 yılda alım gücümün nerelere düştüğünün farkındayım ve sadece benden çalınan 12 küçük altının da nereye gittiğini biliyorum ! Bilmediğim, İŞİMİ bilmiyorum !       
İşbu hadisi şerifte önümde duruyor ve durmaya devam edecek ! ‘Faiz yetmiş üç baptır. Onların günah cihetinden en hafifi, kişinin annesi ile zina etmesi gibidir. Bilin ki, faizin en şiddetlisi Müslüman kişinin ırzıdır!’ Allah, ben 2002 de bütün paramı dövize yatırmışsam, borsaya yatırmışsam ve bugün, ekonomik kurtuluş savaşında dolar milyoneri olmuşsam, herhalde bana bu günahı yazmaz, yazmamıştır değil mi ? Tanrı bizi faizden korusun ! 02/12/2021 NOGAYTÜRK

www.azakoğlu.blogspot.com

İsmail Azakoğlu ile '' AMFİ ÖZEL ''

 KONUK;  Atilla Yıldırım Elektrik, Elektronik Müh. Tarihçi.. Konu; Türk Tarih Tezine Geçiş.