HAK EDEN HAK ETTİĞİ MERTEBEDE OLMALI !

ismailazakoglu@gmail.com

HAK EDEN HAK ETTİĞİ MERTEBEDE OLMALI !

Saygı değer arkadaşlar konumuza şöyle başlamak istiyorum.

Bir markete, bakkala, züccaciyeye, tekel bayine, herhangi bir alış veriş yerine girersin her hangi bir şey satın alırsın karşılığında aldığın her hangi bir şeyin değerini ücretini para, tl olarak ödersin.

Yani bu aldığımız nesne yada her hangi birşeyi size bu ve buna benzer yerler ''beleş yani bedeva ücretsiz'' olarak vermez.

Bu tür alış verişler hatırla, rica ilede da olmaz aldğının karsiliğı olarak Türk lirası ödersin.

Şimdi asıl konumuza bu alışveriş düzeni üzerinden gidersek hak edilmeyeni karşılıksız almak, yada aldığınız bir şeyin karşılığını vermediyseniz başkalarının hakkını kesinlikle yemişsinizdir..

Son günlerde bu ve buna benzer konuların olduğunu, istişarelerinin konuşulduğunu yapıldığını görmekte ve izlemekteyim izlemeye de devam edeceğim.

Etik olmayan, ahlaki olmayan bu hal ve davranışlar hak etmeyenin söz sahibi olması, koltuk, mertebe makam sahibi olması; en başta beni KÜSTÜRÜR!!

Sayın Meral Akşener'in Çekmeköy'de yeni oluşum içindeki insan hareketlerini izliyorum gözlemliyorum, istişareleri yorumluyorum.

Elbette her insan hak ettiği makamı, mevkiyi, koltuğu, kıdemi alsın, bunun karşısında muhalif yada karşı düşünmek etik değil, ahlaki değil yanlış olur.

Bir de bu makamı mevkiyi koltuğu hak etmeyene verilmesi, Hatta bunun hak edilmeyenle isttişare edilmesi beni, bizi, arkadaşlarımızı kızdırır.

sizden uzak dururuz, kendimizden sizi uzak tutarız bunu kesinlikle yapabiliriz.

Bir küskün hareketi durumu yaşanmasın.

Hak etmeyene hak etmediği verilmesin.

Ekmek fırınına gidip tedomates istenmesin, ekmek istensin.

Sayın Meral Akşener'le bu sürece girildiğinden bu yana Çekmeköy'den bir çok arkadaşımız bu süreci birlikte büyük cesaret örneği vererek gösterdik isim isim sayabilirim.

En baştan beri olan Bünyamin Demirci, Bora Kılıç, Fuat İrhan Ahmet Aydın, Mehmet topcu, Ahmet Çaylak Emrah Bakar, Yakup Sarı, İsmail Azakoğlu ve bir kaç ismini sayamadığım arkadaşımızın dışındaki arkadaşlarımız rüzgarın esintisine göre hareket eden arkadaşlar olduğunu bu bölgenin bir insanı olarak biliyor görüyor gözlemliyoruz..

Bu arkadaşlarımız büyük ÖZVERİ GÖSTERDİ diyorum çünkü Çekmeköy'de hiç kimsenin sesi çıkmazken bu Çekmeköy'lü arkadaşlarımız ALLAH tan başka kimseye eyvallah etmedi, kimseden çekinmedi, eğilmedi bükülmedi..

Şimdi resim karelerinde, yazılanlarda görüyorumki; felancı şu oluyormuş, filancı bu oluyormuş.

Ben hiç bir şey olmuyorum, olmayı da düşünmüyorum..

Ancak ve ancak bana bir söz hakkı düştüğü mecliste konuşacaklarım; AĞDAPSIZLIĞIN HAKKANİYETSİZLİĞİN gardını düşürmek olur bunu da bilmenizi isterim..

ÇEKMEKÖY'de hak edilenin eline teslim edilmeyen bayrağı Sayın Meral Akşener'e YENİ OLUŞUMUMUZA YENİ PARTİMİZE ihanet eden diye ilan ederim...

Birliktelik, beraberlik, oratak düşünce ortak hareket edilecekse AHLAKA, AĞDABA, ETİĞE UYGUN DAVRANALIM.

Sonra neden böyle oldu diye birilerini suçlama güdümüz lütfen olmasın...