Politikanın zemini, ahlakı, hukuku yok, nezaketi yok , kuralı kaidesi, düzlemi yok.
Oysa ülkemizden gitmesini istedikleri insanlar, gönderilenler Suriyeli göçmenler değil.
Suriye dışından, başka ülkelerden gelen, esas niyetleri Avrupa'ya geçmek, Afrikanın çeşitli ülkelerinden, İran'dan Afganistan'dan Pakistan'dan ve Asya ülkelerinden olan mülteciler, yani her ülkeden.
Suriye'liler gönderilmiyor, ülkemizde ikametlerine devam ediyorlar..
Suriyeli göçmenler, Türk milletinin kanını emerek keneler gibi beslenmeye, yaşamlarını sürdürmeye devam edecekler.
Suriye'li ler neden Türkiyeyi terk etsinler ki?
Terk etmeleri için hiç bir olumsuzluk yok.
Ekmek elden su gölden, para bankamatikten yatıyor.
Suriye tarafında kevgire dönen sınırımızdan milyonlarcası böyle sürüler gibi getirildiler, getirildiler diyorum çün ki, kendi ülkelerinde savaştan dolayı geldiler gerekçesi var devletimizin politik anlatımlarında.
Savaştan mı kaçtılar, yoksa taksirli bir şekilde göç etmelerine, bombalar altında bırakılarak, kaçmalarına zorlandılar mı?
Sınırlarımızdaki mayınların Suriye savaşından birkaç yıl önce etraflıca temizlenmesi işinin arka planında aslında bu gerekçeler vardı diye düşünüyorum.
Ülkemizde yaklaşık 5 milyon civarında Suriye'li göçmen var olduğu tahmin ediliyor.
Rusya devlet Başkanı Putin'in Başşar Assat'a verilen askeri destekle, Suriyeliler kuzeye, yani ülkemiz tarafına doğru baskılanarak özellikle, Suriye'den kaçmaları sağlanıyor.
Bu baskılanan Suriye'li mültecilerde kendi ülkelerinde kalıp, bu zulme karşı savaşmak yerine kolaylığı kevgire dönen sınırlarımızı geçerek Türkiye'deki her şeyin parasız, pulsuz, deyim yerindeyse beleşe gelip konuyorlar.
Ülkemizin demokrafik yapısı, yani kimlik yapısı bozulacağını, ve Birleşmiş milletler gibi bir ülke haline düşeceğimizi hiç düşünmeyenler yarının Türkiye'sinin payidar kalmasını, ilel ebet devam etmesini istemeyenler ancak böyle bir oluşuma demokrafik yapının bozulmasına müsaade ederler.
Başını İsrail'in çektiği büyük hayali olan, BOP prejesinin, yani Büyük ortadoğu Projesinin eş başkanları sıfatındaki bir düşünceye sahip bir başkan kendi ülkesini böyle zor duruma sokabilir ancak..
Polika üretemeyerek, günü birlik siyasetle, ne idüü belirsiz tarafsız, yönsüz, arkası önü, sağı solu belli olmayan bir araba gibiyiz.
Kısacası trafik kazasında pert'e çıkmış vasıta gibi bir Türkiye'yiz.
En başta Suriye'li göçmenler için 40 milyar doların üzerinde para harcanmış.
Ekonomimiz çökmüş, istihtam alanları daralmış, gelir düzeyimiz yıllık 8 bin doların altına inmiş.
Sanayicimiz zorda.
Kobiler darda.
Küçük esnaf yok olmak üzere.
Ziraatçilerimiz desteklenemz olmuş.
Tarımı düşünen bile kalmamış.
Daha ne yazayım ülkemiz bitmiş..
Bütün bu kadar büyük olumsuzluklara rağmen, hala uçuyoruz kaçıyoruz, teyet geçti diyenlere şöyle diyesim var; Ağzını bana yaklaştır da, hayalini ettiğin Osmanlı tokatıyla kapatayım onu!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarımızı seviyeli bir şekilde, argo ve küfürlü kelimeler yazmadan yapalım.
Aksi takdirde yorumlarınız kaldırılacaktır !