11 Mart 2021 Perşembe

PAPANIN ORTADOGU ZİYARETİNİN ARKA PENCERESİ !

PAPANIN ORTADOGU ZİYARETİNİN ARKA PENCERESİ !

Papa'nın yaptığı birinci ve tarihte ilk Ortadoğu ziyareti.
Tarihte ilk defa gerçekleşmiş.
Bu ziyaret Papa tarafından Irak'ın kuzeyi olarak bildiğimiz Irak devletinin yönetimindeki kuzeyi, Kürt bölgesi, Mesut Barzani'nin yönetimindedir.


 
Barzani'nin Papa'nın ziyaretine Onur'a etmek adına bastırdığı sözde Kürdistan haritalı pul, Türk halkının aklını ve midesini bulandırmıştır.
Batının Türk milletine karşı böyle bölücü projeleri olduğunu yüzlerce yıllardır Türkiye Cumhuriyeti'nin hafızası bilir.
Gidin Bulgaristan'a Yunaistan'a Ab ye,
Amerika Birleşik Devletleri'ne veya İngiltere'de, oralarda da böyle haritalar bulursunuz.
Türk devletinin Hafıza algısında büyük Kürdistan hayali emelleri kuranların o hayallerinin kursaklarında kalacaklarını  bilmelerini özellikle vurgulamak isteriz.

Barzan'inin papa Francis'i resim edip pula bastırdığı, sözde Kürdistan haritasi niyeti.
Türk milletinin Türk ulusunun tarihi aklı Zihni bu konuda açık ve nettir.

Ermenistan Bulgaristan Yunanistan Irakın kuzeyindeki Barzani oluşumunun
hepsi bir araya gelseler, Türkiye'den bir parça toprak koparacak güçleri kudretleri, kuvvetleri yoktur.
Onlar hayal edebilirler ancak. Yukarıda saydığım ülkelerin hepsi bir araya gelse Türkiye'den bir karış toprak dahi alabilecek güç ve vesayetleri yoktur. 
Anadolu'nun bir kısmını da içine alan bölücü nifakların ham hayali budur. 
Bolücü nifaklar hayal edebilirler.
Umut edebilirler.
Hayal kurabilirler. 
Hayalleri var olanlara tarihi gerçekleri  Türkiye'nin de hiç bunlarla böyle ham hayal diye, bir oldu bittiye müsamaha edeceği anlayışı da yok.. 
Ülkemizin deniz, kara, hava, misak-ı milli haritası var.
Ülkemizin tarihimizin devletimizin geçmişimizin tecrübeler edinerek, gelişmiş bir devlet aklı var.
Türkiye 18 - 20 yıldır Akp iktidarıyla bir sürü yanlışları  var.
Hangi alanlarda yanlışlar bunlar?
*Asgeri harekat ve ekonomide, Pkk ile müzakereler de, siyasette, şurada bura da.
Türkiye Cumhuriyeti'nin AKP iktidarıyla sendeleme hali varmı, yok değil. ama bu gibi batı projelerine de
Türk halkı olarak asla geçit verecek değiliz.
Türk Ulusu olarak bize bırakılmış, Atatürk ve silah arkadaşlarının bu mirası ilelebet korunacaktır.
Ülkemizi yöneten 1940 yılından beri siyasi partilerin iktidarları çeşitli Batı anlaşmalarıyla Türk Ulus devletini sömürülmesine batının ve emperyal güçlerin sümrü devleti haline getirilme isteğine müsaade etselerde, Türk ulusunun kendi bilinci, aklı, şuuru, bu batı  sömürücülüğü durumuna asla müsamaha etmeyecektir.
Akp iktidarının peydelpey zaman zaman ağzından düşürmediği dış güçler etkisi Türkiye'de daima her alanda var olmuş ve daima his edilir derecede görülmektedir.
Batının Türkiye'yi bölme planları yüzyıllardır var olsa da, Türk ulusunun Ulus olma bilinci ile geleneklerden gelen devlet aklıyla, milletinin bütünleşme şuuruyla, daima planları  bertaraf edilmiş ve edilecektir.
Türk Milleti olarak bizim Dünya'ya bakışımız ve görüşümüz, Mustafa Kemal Atatürk'ün söylemi ile şudur; Yurtta sulh cihanda sulh tur.

ismailazakoglu@gmail.com

8 Mart 2021 Pazartesi

MAGANDALAR

MAGANDALAR

Akp ve yandaş magandalarının Türk milletine ve Türk milletinin haberlerini yapan gazeteci, Parti görevlileri veya buna benzer kişilere saldırma nedenleri açıkça şu: Akp nin ve hükümet yönetiminin karşısında muhalefet eden, eleştirel konuşan kim varsa, kimler varsa kendilerine mukavemet ettiklerini düşündükleri herkesi sindirme adına magandalık yapıyorlar. 
Bunu da Akp ve kadroları kendilerince Adalet sağladıklarını düşünüyorlar. 
Türk demokrasisini adaletini yok ederek hukuku yok sayarak otokrasi haline getiren Akp iktidarıdır. 
Dolayısıyla iktidar, Akp hükümeti  diktatörya durumuna dönüşmüş durumda. 
Ülkedeki tek adamın getirdiği rejim maalesef toplumu korkutma sindirme baskılama ve susturma politikası olarak sürdürülüyor. 
Türkiye Cumhuriyeti'nde açıkçası mafya yapısına dönüşmüş bir Akp iktidarı var.
Adalet arayanlara, Adalet hukuk önünde adalet sağlanması gerekirken.  
Adaletin  hukukun,  önüne Akp ve ķüçük ortağı yandaşları tarafından set çekilerek karşıt düşüncedeki insanlara sokak ortalarında, sokak aralarında, meydanlarda çeşitli şekillerde pusu kurularak  10 - 15 kisi sağdan, soldan çıkarak pitbul itleri gibi saldırırıyor. Kendilerince ceza cekmesi gerektiğini düşündükleri insanları darp ediyorlar.
Konuşan, yazan, çizen, akademisyen gazeteci, sıradan vatandaş, veya bir x partili, karşılarında muhalefet durumunda kim varsa onlar için Düşman.
Bu şekilde cezalar verilerek hükümsüz ce cezalandırıyorlar. 
Hiçbir kanunsuzluğun boşluğa düşmeyeceği, açıkta kalmayacağı bir gün belge olarak, tanık olarak yarının sağlanan Adaletinde karşısına çıkacağı günü bilmeli, ve beklemeli. 
Yaptıkları suç nezdinde beklemeli şiddetin sağladığı Adalet adalet olamaz. 
Eğer bir suçlu veya suç varsa bunun hukuk nezdinde yasalar çerçevesinde kanunun hükmettiği gibi ceza karşılığı olmalı...
ismailazakoglu@gmail.com

3 Mart 2021 Çarşamba

YENİ ANA YASA REFORM PAKETİ


YENİ ANA YASA REFORM PAKETİ

Yeni reform yasaları paketi hazırlayacak diyor sayın reisimiz. 

İnsan Hakları evrensel beyannamesine uygun, Avrupa İnsan Hakları Mahkeme iştahatlerine, karalarına uygun yeni yasalar hazırlayacaklarmış.

 Bizimle dalga geçir ağam..

20 yıldır muhalefette kaldınız tabii ki. Muhalefette de boş durmak olmayacağına göre çok büyük bir anayasal  reform paketi hazırlık yapabilme zamanınız var olduğu için çalışması yaptınız...

Reisimiz böyle oyalama taktiklerini toplumu yeniden tekrar 2023 seçimleri elim daha güçlü girerim, in yollarını arıyor. 

Türk toplumunu kolay iddia etme, kandırmanın yollarını araya dursun. 

20 Senedir iktidarda olan Akp ve reisimiz.  Simdiye kadar bu yasaları çıkartmalı ve uygulamalıydınız.. 

Akp ve Tayyip Erdoğan'ın iktidarında olduğu süre zarfında,  kadın taciz, cinayet, ölümleri, çocuk taciz, cinayet ve ölümleri 20 yılda % 600 %700 kez artmış. 

Şimdiye kadar bu yasaları çıkartıp niye düzenlemediniz?

Siz Çb olarak Türk toplumunu oyalıyorsunuz, yine safsata sözlerle toplumu oyalamayın. 

Bu güne kadar elinizi tutan biri mi vardı? Sizi engelleyen bir güç mü vardı? Toplumun yararına olan bir anayasa düzenlediniz de toplum bunu geri mi çevirdi? 

Ama siz ki ilk önceliği kendi önceliğiniz olan, yasa ve ya yasalar ne ise onlara önem atfeder onları anında TBMM çıkartıyorsunuz. 

Mesela 2 adet örnek; 

1☆TBMM de maaşlarınız yükselecekse dakikalar içinde, saatler içinde meclisten anında geçirebiliyor yasalaştırıyor sunuz. 

Yasalaşan bu kanunlar dan Türk toplumunun haber bilgisi dahi olmuyor ..

2☆Söz konu mesela toplum veya vatandaş yararınaTBMM çıkacak yasa var ise, deyim yerindeyse, iğnenin deliğinden geçirip incelerisiniz.

Toplumun yararına olacak bir kanun ya da yasa, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde. geçecek yasada  oylanacak. Kanun, yüksek idarecilerin kolaylığı bakımından, sizlerin adına toplumu daha kolay nasıl yönetebiliriz, haline getirip Meclis'te öyle yasalaştıyorsunuz.

Bu masal safsatalarını  geçiniz, Sayın Cb. 

Türk toplumunu böyle içi boş  yalanlarla kandıramazsınız. 

Artık önce siz Cumurun başı olarak,  Türk toplumuna olan saygınızı gösterin. 

Türk milletini o yana terörist, bu yana illet, zillet diye de ayrıştırıp hakaret etmeyin. Türk milletine ettiğiniz bu kaba hakaretvari cümleleri, Türk halkı kabul etmiyor, bu üslubu asla beğenmiyor, tasvip etmiyor onaylamıyor. 

Türk milletinin Cumhuru birey kişi olarak siz neyi, hangi davranışı baş taçı ediyor iseniz, Cumhuru olduğunuz vatandaşınıza o ehemmiyette davranın.. Bulunduğunuz makama binaen biz Türk halkı olarak size olan saygımızı hiçbir zaman aşmadık,  aşmak istemiyoruz...



Dolayısıyla makamında bulunduğunuz oturduğunuz Cumhurun koltuğunun mertebe-i Harbiye sini, ağırlığını kişiliğiniz de hissederek yansıtın...

Yansıtamadığınız bir koltuğun mertebeyi ağırlığının, karşılığını da toplumdan alamayacağınızın farkına lütfen varın..

2 Mart 2021 Salı

AKP'NİN ORTADOĞU VE SURİYE DEKİ YANLIŞ POLITIKASI !



AKP'NİN ORTADOĞU VE SURİYE DEKİ YANLIŞ POLITIKASI ! 
Amerika'nın ve batı Emperyelislerinin Ortadoğu'daki yapmak istediği projeler düşüncesi. 
Kolay yönetilebilir ülke veya ülkeler yaratmak. 
Büyük Ortadoğu projesinin de gerçekleşebilirliğini sürdürmek.  
Abd, Avrupa, İsrail Ortadoğu da ortak projesinde, kendisine biat eden her istediğini alabilen din ve mezhep üzerinden bu ülkeleri inanışlarına göre yani mezheplerine göre ayrıştırmak. Süregelen yıllar yılı iktidarlarını sürdüren kimliği sünni mezheplerin iktidarlarını çökertip, çöpe attılar. 
Çöpe attılar diyorum çünkü ortadoğu'ya sahip olmak isteyen Emperyalist Güçler, petrol ve doğal gaz gibi yer altı kaynaklarını kontrol etmek istedikleri için, Ortadoğudaki gücün de kendi ellerinde olmalısını istiyorlar. 
Emperyal gücler Planlarını daha kolay işleyebilmesi için Ortadoğu'daki durumu her zaman kendi lehlerine çevirmişlerdir. Arap ülkelerinin bir kısmına kısmen demokrasi getiriyoruz diye veya başka gerekçelerle işgal ediyorlar.
Yani o ülkeyi işgal edip başka mesepleri ikdidara geçirme düşüncesi, daha kolay yönetilebilir ülkeler hâline getirme düşüncesidir. 
...Ve arkasındaki gizli gerçeğin ne olduğunu araştırır isek.  
Bu gün Irak"ı kısmen 3'e bölen durum bunun büyük resmini bize göstermiş olacaktır.. 
Yani Irak'ın kuzeyi Kürtlere bırakılırken, orta kesim kısmen sünnilere, güneyi ise Şiilere bölgesel olarak ayrıştırarak bırakıldı. 
Ancak nüfus yoğunluğu sünnilerde olduğu için 
Iırak'ta Saddam kimyasal silah üretiyor,
Irak'a demokrasi getiriyoruz,  adı altındaki Irak'Batınin işgal etme planıydı.
Batının  bu plânı iç  karışıklıkta olan  Irak'taki sünnilerin bir kısmının ortadan kaldırılmak ve  böylece dengelerin sağlanması gerçekletirmekti.
Bu plan hayata geçirilerek  gerçekleşti.
..Ve Irak'a getirilen sözde demokrasiyle Saddam Hüseyin ve Baaz partisi yıkılarak, sözde bir mahkeme ile, Saddam Hüseyin idam edildi.
Irak'taki Saddam Hüseyin'in Vaaz partisi  rejimi de kılmış oldu. 
Nüfus oranı çoğunluğu sünnilerde olan Irak ta bu durumunda değişmesi gerekiyordu.
Ardından yeni kurulan Irak'ta iktidar artık sünnilerden alınarak şiilere teslim edilmiş oldu. 
Amerika veya batının planlarının planladıkları gibi Ortadoğu daki ülkelerin sınırları yeniden şekillenmesi. 
Emperyalist batının planları devam ederek sürecek olduğu görünüyor..
İran şia-sı Ortadoğu'da güçlendirilirken
Irak'taki İran nüfusunu güçlü kılma düşüncesi planını gerçekleştirmiş oldu.
Aynı zamanda Irak'ın daha kolay yönetilmesi için Irak'taki Şii yönetimi kolayca iktidara hakim edilmiş oldu...
Yine sınırımızda olan bir başka  komşu ülke Suriye. Batının planlarının bir başka ayağı Suriye idi eski Amerika Dışişleri Bakanı Condoleeza Riçe
Tarafından kaleme alan makale de şöyle yazıyordu
Ortadoğu'da Türkiye de dahil olduğu açık beyan edilmemişti. 
Ortadoğudaki 22 Ülkenin sınırları değişecek.
7 Ağustos 2003 yılında Condoleezza Rice'nin  Washington Post daki  makalesinde yazmıştı. 
Bu tanımlamayı eski Amerika Dışişleri Bakanı bir plan üzerine yani batının Ortadoğu'da olması istenen planları üzerine açıklamıştır.
2000 yıllarına gelindiğinde görüyoruz ki batının Emperyalist güçlerin 22 ülkenin sınırları değişecek yazısındaki planım uygulamaya alınmış, Ortadoğu'daki birçok Arap ülkesinde bu durum gerçekleşmiştir.
2011 yılında 15 Mart Suriye olaylarının başlamasıyla patlak veren aynı zamanda Türkiye'yi de mali, siyasi, jeopolitik, ekonomik anlamda derinden etkilenmişti.
Suriye krizi ve iç savaşı halen devam etmektedir.
Suriye'deki iç savaştan dolayı Türkiye'ye 4 milyon dan fazla Suriye'li mülteci alınmıştır.
Suriye'den Ülkemize gelen bu Suriyelilere harcanan para 50 milyar doların üzerinde olması bir tarafa Türkiye'nin 81 iline dağılmış Suriyeli mülteciler Türkiye'deki istihdam alanlarında da Türk halkının çalışan kesiminin iş istihdam olanaklarını da kısıtlamıştır.
Ekonomik olarak Türkiye, Suriye iç savaşından büyük kayıplar yaşamıştır,
...Ve Ekonimik sıkıntı   yaşamaya devam ederken, ekonomik sıkıntının  ne zaman biteceği Flo bir şekilde ortada durmaktadır.
Türkiye'nin de bu yaşanan Flo durumdan çıkabilmesi aynı zamanda doğru Politikalar üretmesi gerektiği ortadadır.
Bu politikaların doğru olması için ne yapılmalıdır?
Suriye de ki doğru politika nasıl olmalı diye sorarsak:
18 yıldır İktidarı elinde bulunduran Akp nin doğru dış politika yürütmesi gerekiyor.
1. Olarak Türkiye'ye alınan Suriye'li mültecilerin tekrar ülkelerine kayıtsız şartsız  gönderilmesi doğru bir politika olacaktır.
Türkiye'nin devam eden, Suriye politikasındaki açmazlarını aralayarak derhal, Beşar Esat'la irtibat kurarak 
Suriye'nin barışına sorunlarına kalıcı  çözüm üretmelidir.


ismailazakoglu@gmail.com

27 Şubat 2021 Cumartesi

AKP İHANETİ ÇEŞİTLİ ŞEKİLLERDE ÜLKEYE ZARAR VERMEYE DEVAM EDİYOR !

AKP İHANETİ ÇEŞİTLİ ŞEKİLLERDE ÜLKEYE ZARAR VERMEYE DEVAM EDİYOR !
Bu cümlelerle söze başlamak dogru olacaktır.

Ne demişti Rt; Ben üzerime papaz cüpbesi giymem gerekiyor ise giyerim, ne gerekiyor ise, gereğini yaparım. 

Yani şahsi menfaati çıkarları için ülkeye ihanet bile edebileceğini açıkca beyan etmişti. 
Yada biz Rt nin sözlerinden öyle okuduk.
2002 yılında Abd askerlerinin Türk askerlerimizin başına geçirdiği çuvalla başlayan Akp nin Turk halkına ihanet sürecinde, bu güne kadar aklımda kaldığı kadarıyla anlatmaya çalışayım.

Çuval geçirme olayında   Abd ye nota verelim düşüncesi ağar basmasına rağmen RT şöyle demişti; Ne notası müzik notası mı!
Fetönün 2010 yılında yargıyı ele geçirmesine musamaha eden Akp TBMM meclisine 2019 da getirdiği yeni yasa teklifi TBMM  de yasalaşır ise Çoklu baro; Bir kaç yüz tanede boro.
Bir kaç tane de Pkk lı baromuz olacak demektir. 
Akp vatana ihanet konusunda sınır tanımıyor. 
Ülkeyi bölmekte ayrıştırıp  kutuplaştırmak üzerine başka siyaset mecrası yok.

Pkk nın bile 1984 ten beri uğraşıp yapamadığını Akp gerçekleştirmekte karalı görünüyor. 
Barolara ket vurmak, kendi güdümünde toplamak, istediği karara etki, tesir etmek için Akp her boyayı üzerine sürer ve her renge bürünür. 

 
Ülkeye ihanetin ardı arkası kesilmeden Akp İktidarında devam etmekte. 

Ümraniye'de sözde bir gecekonduda bombalar ve çeşitli mühimmatların bulunması ile başlayan Ergenekon davası sürecinde Silivri de mahkemeler yapılarak, onlarca Atatürkçü  Vatansever komutanlar içeriye takılarak  mahkum edildi.
Içeriye gönderilen muvazzaf komutan ve askerlerin yerine AKP kendisine yakın gördüğü fetö'cü muvazzaf asker Ve komutanları atadı..
Ülkeye Akp ihanetinin tavan  yaptığı yıllar görülmektedir..

Kozmik oda süreci, Bülent Arınç'a  sözde suikast yapılacağı bir yalan düzmece belgelerle, yine Akp iktidarıydı.
2010 Yılında Fetenün yargıyı ele geçirmesiyle, yargının ülkeye nelere maaal olduğunu gördük.
Akp nin hizmeti vatana değil .Akp nin hizmeti bir kişinin şahsi isteğine, egosuna bağlı oldugunu devam eden süreçlerde hep gördük. 

Akp ihaneti FETÖ ile işbirliği yaparak, Pkk ile sözde çözüm, yapıyor  ancak gerçekler ise İHANETTİR aslında.  
Ülkenin dinamitlerini, kurumlarını yok etmek, kurumların içini boşaltarak, dış ajanlara, casuslara kozmik odayı açıp, Devlet sırları bilgilerini vererek yaptığı gibi.  
Yabancılara kamu ve kurum mallarını satarak  tüm sırları açmakla ihanetler devam ediyor.
Akil adamlar adı  altında başlayan, adına cözüm dedikleri ihanet süreci.  
Akp İHANETİ ülke için hep devam ederek sürüdü. 
Akp ve embesilleri iktidarda kaldıkları  zaman zarfı içinde de İhanet hız kesmeden sürecek.
Türk milleti fertleri birebir başlarına bir olay gelmeden umursamazca yaşayıp gidiyorlar. 
Ta ki başlarına bir kötü olay gelince her şeyin farkına varabiliyorlar.
Akp nin ülkemizdeki kurumlara, kişilere, kendisine biat etmeyen, kendisine karşı olan tüm olgulara savaş açarak itibar suikasti daima durmadan devam edecektir. 
Ta ki Türk milleti bu oyunun farkına varana kadar.
Akıllanmayan Türk milleti sonunda kıçındaki donunda soyulduğunun farkına vardığında çoook geç kalmış olacak. 


ismailazakoglu@gmail.com

22 Şubat 2021 Pazartesi

"ÜSTÜNLERİN HUKUKU"






"ÜSTÜNLERİN HUKUKU"

Bir ülkede yargıçların, savcıların doğru kararlar verebilmesi için sadece yasalar yeterli değildir. 
Yasalar tabi ki doğru karar verme konusundaki en baştaki kriterdir. 
Şunu unutmamalıyız ki, en iyi yargıçlar, en iyi karar veren yargıçlar. 
Refah seviyesi yüksek  gelir düzeyi yüksek, gelişmiş, gelişimini tamamlamış ülkelerde vardır ancak. 
..Ve gelişmiş insan toplumlarından yasalari iyi uygulayan yasa savunuculari çıkar. 
Türkiye Cumhuriyeti'ndeki hukuksal süreçlere baktığımız zaman; Yargıçlar elpençe haldeler. 
İktidarda kim olursa olsun, ülkemizdeki yargıçlar, iktidarın  önünde düğme ilikler vaziyettedir.. 
Oysa Adalet dağıtan yargıçların giydiği kaftanlarda düğme yoktur. 
Ne yazık ki ülkemizde Adalet siyasetin parmaklarının ucunda dır sadece.. bir ülke diliyorum.
Bir ülkede yargıçların, savcıların doğru kararlar verebilmesi için sadece yasalar yeterli değildir. 
Yasalar tabi ki doğru karar verme konusundaki en baştaki kriterdir. 
Şunu unutmamalıyız ki, en iyi yargıçlar, en iyi karar veren yargıçlar. 
Refah seviyesi yüksek  gelir düzeyi yüksek, gelişmiş, gelişimini tamamlamış ülkelerde vardır ancak. 
..Ve gelişmiş insan toplumlarından yasalari iyi uygulayan yasa savunuculari çıkar. 
Türkiye Cumhuriyeti'ndeki hukuksal süreçlere baktığımız zaman; Yargıçlar elpençe haldeler. 
İktidarda kim olursa olsun, ülkemizdeki yargıçlar, iktidarın  önünde düğme ilikler vaziyettedir.. 
Oysa Adalet dağıtan yargıçların giydiği kaftanlarda düğme yoktur. 
Ne yazık ki ülkemizde Adalet siyasetin parmaklarının ucunda dır sadece..
Adaletin var olduğu, hukukun çalıştığı, terazi'nin şaşmadığı bir ülke diliyorum.
İsmail Azakoğlu
ismailazakoglu@gmail.com

21 Şubat 2021 Pazar

PİSLİK HÜKÜMDAR VE ÜLKESİ

ismailazakoglu@gmail.com

PİSLİK HÜKÜMDAR VE ÜLKESİ
Çok eski zamanlarda memleketin birinde bir Hükümdar varmış.
Bu hükümdar  çevresinden, her şeyden haberdar, her şeyden bilgisi olduğu kadar, her şeyi de çok bilen, çok terbiyesiz ukala bir Hükümdar mış.
Hükümdar'a söylenen ya da sorulan, konuşulan her kelimeye her cümleye her soruların misliyle cevabını karşılıklı ya da karşılıksız çok bilmiş Hukümdar'dan alıyormuş.
Dahası konuşulan konular ve ya bir iş Hükümdarla alakası olmasa bile Hükümdar her konuya ne yapıp eder Kendini dahil eder imiş.
O konuda konuşanlara hükümdara göre ağzının payını kendi terbiyesiz üslubuyla verirmiş olurmuş.
Bu pis karakterli kişiliksiz terbiyesiz ukala Ucube Hükümdar o kadar ki ukalalığı egosu kibri tavam yapmıştı. 
Yaşadığı zamanın tüm bilginlerine dahi dil çıkarırcasına Ukala cevaplar verirmiş.
Dakikalar saatleri, saatler günleri, günler haftaları, haftalar ayları, aylar yılları, yıllar yılı kovalamış gitmiş  geçmiş böylece. Her konuda bilgisi olan bu hükümdar herkese verecek bir cevabı olduğunu düşünse de ülkesinde yaşayan herkes Hükümdarın nasıl  bir kişiliğe kimliğe sahip olduğunu artık anlamışlar, onu çok iyi tanımışlar.
Onun o bilginliğini bilgeğini çok bilmiş liğini anlamışlar ki HÜKÜMDAR'ın her şeyi yalan üzerine kurulu.
Bunun üzerine o Hükümdarın ülkesinde yaşayan tüm halk artık onu kale almamaya karar vermişler.
Çünkü Hükümdar beşikteki bebek le dahi zıtlaşıyormuş.
Hatta ağzınının bozuk düstursuz kelimelerle kendisi ile alakalı olmasa bile pervasızca, perdesizce agzı uslupsuzca cevaplar verirmiş.

Öyle ki konuştuğu her kelime ötekileştirici kutuplaştırıcılıkla toplumu ikiye bölmek için ve birbirine düşman edebilmek için her şeyi yaptığı görülmüş.
O ülkenin toplumu da artık bu hükümdardan kendilerine, ülkelerine asla fayda yarar gelmez.
Çünkü.
O ülkenin halkını ikiye bölmüş toplumu topluma, halkı halka düşman terörist ilan ediyormuş.
Ahali artık o kişinin hükümdarları olmaması yönünde karar kılmışlar...
.
Gel zaman git zaman o ülkenin yaşayanları bu kişiden bıkmışlar.
Nereye baksalar hükümdarı görüyorlar. Nerede bir ses duysalar  hükümdarı duyuyorlar.
Kimle konuşsalar hükümdardan cevabını duyuyorlar.
Bu durum karşısında bir gün tüm  ülkenin ileri gelen kanaat önderi ahalisi  kişileri toplanmış.
Demişler ki ya sen nasıl bir insansın her şeyi biliyorsun.
Her şeye cevap veriyorsun.
İlgin alakan olsa da, olmasa da muhatap oluyorsun.
Seninle bağlantısı olmasa da sen karşılık veriyorsun.
Hükümdar ahalinin yani o ülkenin sözü dinlenen kanaat önder kişilerini bile takmamış.
Çünkü kendisini yaşadığı ülkenin her kesin  şeyin üstünde görüyormuş. Yaşadığı yörenin toplumun ileri gelenleri onunla baş edemeyeceklerini anlamışlar. Hükümdar o kadar terbiyesiz miş ki, tüm halkına ahalisine illallah dedirtip yaka silkdirmiş kendisinden.
Hükümdarın ülkesindeki ahali tüm ülkeye haberler göndererek ulaklar savarak hükümdar hakkındaki toplumun düşündüklerine herkese duyur bayan karar vermişler ve ulaklar haberciler yurdun dört bir köşesine salınarak hükümdarın bu durumundan haberdar edilmiş.
Artık hükümdarı kimse Kale almıyor dinlemiyor karşılık vermiyor onu var saymıyorlarmış.
Yani kısacası o ülkenin hükümdarını kendi haline bırakmışlar artık.
Allah seni nasıl biliyorsa öyle yapsın diyerek.
Bize de bu dualara amin demek düştü. Amin Allah'ım nasıl biliyorsa öyle yapsın...
Ülkemize böyle Zalim böyle kibirli karaktersiz, şerefsiz, ahlaksız, ağzı bozuk düstursuz, kifayetsiz, basiretsiz  Kimliksiz, ukala bir hükümdar gelmez inşallah diye umut ediyorum..
İsmail Azakoğlu
Not:
Hikayeyi beğenen arkadaşlardan lütfen yorum yapmasını özellikle istiyorum.



20 Şubat 2021 Cumartesi

15 TEMMUZ DARBE KALKIŞMASIYLA İLGILI BİR YAZI MUTLAKA OKUMALISINIZ !

ismailazakoglu@gmail.com

15 TEMMUZ DARBE KALKIŞMASIYLA İLGILI BİR YAZI MUTLAKA OKUMALISINIZ !

www.azakoğlu.blogspot.com

İsmail Azakoğlu ile '' AMFİ ÖZEL ''

 KONUK;  Atilla Yıldırım Elektrik, Elektronik Müh. Tarihçi.. Konu; Türk Tarih Tezine Geçiş.